Akabe Forum Radyo
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


İslami makaleler
 
AnasayfaGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yapRadyo DinleMp3 Dinle Kur'an Dinledini bilgi yarismasi

 

 Allahin en büyük kapisi

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
nurun_alanur
Admin
nurun_alanur


Mesaj Sayısı : 153
Points : 387
Kayıt tarihi : 30/08/09
Nerden : almanya

Allahin en büyük kapisi Empty
MesajKonu: Allahin en büyük kapisi   Allahin en büyük kapisi EmptyCuma 2 Ekim 2009 - 18:29

-
Allahin en büyük kapisi Allahi_aramak_1251692506




Kapı
görünmüyor, çünkü uzak. Büyüklüğünden ötürü görünmeyen her şey gibi
dışarıda bırakıyor seni, çırılçıplak. "Beni kovma!" bile diyemiyorsun,
kimin kapısından savrulduğundan habersiz.



Bir
kere bile görmedin, hayâlini kırbaçlama! Gözünün erişemediğine nasıl
erişsin düşlerin! Rüyalar ki ancak gözün tattığını çoğaltır. Rüyalar ki
hoşnut eder gözün hoşnut edemediğini. Sen bölünmüş bir rüyasın. Kendini
ikiye böldün; sırf bir parçan affetsin diye diğer parçanı. Hoşnut
etsin, sıyırsın gam denizinden. Yırtık yelkeninden sızan rüzgâr
yanağını okşuyor. Ne kadar affedicisin! Ve her şeyden râzı olacakken,
hiçbir şeyden râzı değilsin kendinden başka. "Kendinden hoşnut olmayan
bir cahil ile arkadaşlığın, kendinden hoşnut olan bir âlimle
arkadaşlığından daha hayırlıdır," demişler. Kim mi demiş, ne çıkar! Sen
kendinle arkadaşlık ediyorsun, ayaklarını çırpmana bak. Kendinde
yüzüyorsun, kulaç atmana bak şikâyet sularında. Çırpındıkça batıyorsun,
çırpınmadan bat! Batık hazinelerle buluşursun belki o zaman.


Kapı
görünmüyor, çünkü kaybettin "yakîn"i. Adım attıkça geriye doğru
gidiyorsun. Avcıları şaşırtıyor izlerin. Kutup yıldızını matlaştırıyor.
Sarartıyor yosunları. Hem iz bırakmak için parçaladığın ekmeği kuşlar
kapıyor. Aç, kayıp ve yalpalayan bir kalple nereye kadar! Ah buğday
tarlalarının içinde kıvranmak açlıktan! Ozanın sesini duymak: "Güzel
âşık cevrimizi çekemezsin demedim mi/ Bu bir rızâ lokmasıdır yiyemezsin
demedim mi/ Demedim mi ah demedim mi..." Evet dedin. Ve ben çılgınlar
gibi karıştırdım sayfalarını kamusun. Rızâ kelimesini dilencilerden
duymuştum. Rızâdan mânâlarını dilendim. Gözlerimi kısarak dilendim,
açarak ellerimi. Yolunu değiştirir diye uzandım ayaklarına. Gözünün
önüne yığdım gözlerimi. Karıştırdım hafızamı yıkıldı mangal. Közler
yerde, dumanlar arşta. Yoktu bu kelimenin karşısına çıkartacak kelimem.
Sussam. Bazı dilenciler susarak ister. Eğsem başımı, ya kaybolursa o
anda! Hayır kaybolmadı. Bütün varlıklar adına, avucuma değil, kulağıma
bıraktı sadakasını. Ve sadağından o fosforlu oku çekip fırlattı göğe:
"Allah versin!"


Kapı
görünmüyor fakat bu cümle görünüp kayboluyor içimde. "Allah versin!"
diye yanıp sönüyor neonlar. Tam kıracakken fânusumu, yeşil seccadesini
seriyor geceye. Tam kıyama duracakken, kaldırıyor yeşil seccadesini.
Işık sabit kalsın ne olur, bir yanıp bir sönmesin! Yetişemiyorum! Boyum
kısa, kayalar kum, merdivenler kurtlu. "Allah versin!" fakat o kapı
nerede? O cennet nerede, o ebedî ev? Âyeti okuyorum kalbim çarparak:
"Allah onlardan, onlar da Allah'tan râzıdırlar..." (Beyyine, Allahin en büyük kapisi Icon_cool Onlar
kim? Hangi ülkede yaşarlar? Rızâ nerede? Adn cennetlerinde mi
selâmlanıyorlar: "Doğrulara merhaba, itaat edenlere merhaba!" Peki Adn
cennetleri nerede? Bilgisayarına yaz ve tıkla: "Adn." Haritaları aç ve
bul: "Adn." Sözlükleri karıştır ve altını çiz: Adn. "A" cildini çek
raftan ansiklopedinin. Kim önce râzı olacak? Allah mı kul mu? Rızâ
Allah'ın en büyük kapısı. Küsmeyenler birikiyor önünde. Ki onlar
sevinçle karşılıyorlar her belayı. Tenzil-i rütbeye râzı olduklarından
terfi ediyorlar. "Bana azap versen de seni seviyorum, bana rahmet etsen
de!" Sabahlara kadar devam ediyor bu dua. Bir çömlek parçasıyken insan,
karşı çıkabilir mi seçtiğine O'nun!


Kapının
görünmediğini kim söylemiş, sen görmüyorsun. Kapı peşinde, kaçan
sensin. Her seferinde seni yere çarpan at, bir kelime bekliyor uçurmak
için seni. Söyle artık o kelimeyi başlasın yolculuk. Büyük kapı açılıp
kapanıyor. Büyük kapının önünde küskünler yok! Büyük kapı önünde Hz.
Musa, "Rabbim bana öyle bir ibadet göster ki, onu yaptığım zaman râzı
olasın benden!" diyor. Cevap secdeye kapatıyor Kelîmullah'ı: "Ey İmran
Oğlu! Benim rızâm, senin kazama râzı olmana bağlı!" "Allah versin!"
Neonlar yanıp sönüyor gecede. Bir ipucu arıyorum. Küçük bir delil. Bir
tutamak. Yükselme vakti, taş kesiliyor kumlar. Taşları taşların üstüne
koyuyor Hz. İbrahim. Kelimeleri kelimelerin üstüne: "O'nun beni bilmesi
bana yeter!" Bana yeter. Bana yeter. Bana yeter. O'nun beni bilmesi!
Bana yeter. Bana yeter. Bana yeter. At yerinde huysuzlanıyor. Bana
yeter. Bana yeter. Bana yeter. Büyük kapı açılıyor ardına kadar. Ve
Şâirler titriyor İmam Şâfiî'nin şiiriyle: "Allah'a isyan edip sever
görünüyorsun/ Bunun imkansız olduğunu pekala biliyorsun/ Sevgide sadık
olan terk etmez itaati/ Seven sevdiğine boyun eğmez mi!"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Allahin en büyük kapisi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Akabe Forum Radyo :: (¯`·.(¯`·.____ ALLAH-U TEALA____.·´¯).·´¯) :: Allah(cc) ile ilgili yazılar.-
Buraya geçin: