Ana Gibi Yar,baba Gibi Diyar...(şiir tüm anne ve babalara armağanımdır)

Randevu Bitti!!!...

Baba,
Ninnimize noldu
Niye değiştirdin.
Baba yorgan çok sert yeni yatağımı beğenmedim

Ürkütme beni baba
Az önce âmin mi dedin
Oysa sen bunu hep dua okurken söylerdin.

Baba üşüyorum
Sarılsana bana
Hastalanırsam
Canım yanar ağlarım
Sarıl bana yoksa bağırırım.

Baba ,baba ne oluyor
Üstüme bir şey atılıyor.
Korkuyorum
Canım yanıyor
Küstüm sana baba.

Niye herkes ağlıyor.
Annem oğlum diye bağırıyor.
Anne tamam bağırma
Hastalanmam ben
Eğer üzülüceksen.

Ya çıkarın beni bu yorgandan
Sıkılıyorum
Hem uyumicam
Yarın kreşede gitmek istemiyorum

Baba
Merhum kim
Niye herkes helal olsun diye bağırıyo
Baba eski ninnimizi söylermisin
Hani şu neşeli olanı
Tıpış tıpış yüricektim hani ben.

Baba kalktım ben
Kıyafetlerim nerde.
Sıcak sütüm hazır mı.

Dışarıda rüzgar çok kuvvetli,
Üşüsemde gelemezmiş kimse yanıma
Ölümü anlatan kelimeler
İçinde saklıymış oysa.
Sakın kimseye anlatma:

Ölümü anlamasın hiçbir zaman
En can alıcı yerinden vurur
tutunamassın hiçbir dala
kefen kıyafet
topraksa yatak olur.

Babama

Yıl 1998 ay kasım gün Pazar
Ben bugün sensizliğe başladım
Daha ben çocuktum anlamıyordum belki
Peki ya sonra baba peki ya sonra?

Şimdi her şeyi anlıyorum artık baba
Sensizliğin ölümden beter olduğunu
Bir tarafımın hep ama hep ezik olduğunu
Anlıyorum artık şimdi anlıyorum baba

Yılların verdiği özlemi anlatamam sana
Sensizliği anlatamam kimseye çünkü anlamıyorlar baba
Yetimlik nedir bilmiyorlar
Senin yokluğunda ben hep ayazlardayım baba

Şimdi yoksun sensizlik var yetimlik var
Her Pazar gününde içimde burukluk var
Senin arkandan okuduğum dualar var
Ama bir yanımda hep eziklik var babaaaa

Baba şimdi duy beni
Çünkü şimdi daha çok özlüyorum seni
Daha çok özlüyorum seni

Son Eylül

Genç bir kızdı ölen
Kumral, uzun boylu
Tabutu bayrağıma sarılı bir komiser
Ablam, kuzenim

Çocukluğum ve günümdü ölen

Yeşilimdeydi cenazem
Dallarında asılı kaldığım
Yaprağıyla yuva yaptığım
Ağacımın altına gömülecekti

Ve,
Annesi sarılmışken
Gelin almaya geliyorlar
Alacaklar annesi seni benden
Derken...

Derken...

Biri düştü yeşilime.......

Yorgun kalbi dayanamadı
Genç bir kızın gidişine
Bir evladın baba ocağından
Toprağa dönüşüne

Ağlayan gözleri açıktı

Babamdı.......

Baba hissettin mi sol elinden tutan bendim
Göğsünde gidip gelirken yabancı bir el
Hakkını helal et diyemedim
Dayan baba
Gitme baba
Tepki ver baba
Baba
Baba

Gitmiştin
Yeşilimin üstünde
Abdestli
Gözü yaşlı
Gitmiştin

Ben elini tutarken
Gitme derken

Bir umut diye
Hastane koridorlarında
Başınız sağ olsun diyen beyazlarım oldu
Babama veda ederken
Ben sessizce canımı öper ve toparlarken
Birlikte ağladığım beyazlarım oldu...

Baba hissettin mi sol elini tutan bendim
Gözlerini kaparken sen
Gözyaşından öpen bendim

Son cumamda gömdüm babamı toprağıma

Son eylülünde, eylülümün son şiiri oldun baba

Hakkını helal et baba...

Rüstem Baba

bu gece mehtabi gel paylasalim
ay bugün durulmus be rüstem baba
yalniz teselliden bahis acalim
moralim bozulmus be rüstem baba

siladan cikali üc bes gün oldu
geldigim o yerler cok uzak yoldu
efkar beni gelip yine mi buldu
icime yogrulmus be rüstem baba

beni gezgin sanma halime dalip
niye duraydimki bos yere kalip
kirk yilda bir dostum kapimi calip
halim mi sorulmus be rüstem baba

hadi su yildizi cagir buraya
gelipte otursun söyle araya
baksada anlar mi böyle yaraya
sirtimdan vurulmus be rüstem baba

üstüne alinma sakin sözümden
kalmasin alemde eser izimden
ne hayir gördümki ömür dizimden
bosuna yorulmus be rüstem baba

sabaha varmadan burdan cikalim
bitmez bu efkarim artik kalkalim
yaralar dökmeden gidip yatalim
kalbim cok kirilmis
kalbim cok kirilmis be rüstem baba

Evladım

Evladım iki gözüm.
Sana söyleyeceğim tek sözüm.
Başkaldırma sakın üzülürüm.
Unutma sende baba olacaksın.


Gözlerinle bakıyorum dünyaya.
Ayaklarınla yürüyorum yaya,
Kıyamıyorum sana bakmaya.
Unutma sende baba olacaksın.


Yüreğimi sevginle doldurdum.
Senin için heryere koşturdum.
Amansız acılara gem vurdum.
Unutma sende baba olacaksın.


Sana kol kanat gerdim.
Sevgimi yüreğimden verdim.
Yaratanımın lütfu bildim.
Unutma sende baba olacaksın.

Korkuyorum Baba

Korkuyorum baba ilk defa karanlıktan
Sen derin bir uykuya daldın bu gün
Ya sıra bendeyse diye korkuyorum
Kokuyorum baba ya sensiz beceremezsem
Ayaklarımın üstünde durmayı diye
Çaresiz ve yetimim anne küçükken ölmüştü sende şimdi
Daha on yediyim
Ama hayat acımadı bana baba senide aldı
Hayat hiç gülmemişti ya bana
Son darbesi de bu oldu baba
Sen yoksun annem yok
Sizden başka kimsem yoktu sizde yoksunuz artık
Ağlıyorum faydası yok biliyorum
Sende gökyüzünde ağlıyorsun belki baba, annemle
Ah hayat bir darbe daha atsan
Beni de öldürsen beni de harcasan
Nasıl yaşarım yoksa bu kötü dünya da
Ölmek basiti istemek belki
Ben zoru denedim babamı da kaybettim
Ah baba ne olur ölmeseydin
Ah ah hayat ne olur öldürmeseydin
Ne güzel sarılıp hayata yaşayacaktık mutlu
Ne hayal bıraktın nede umut
Aldın hayat sahip olduğum tek şeyi de bende
Korkuyorum baba korkuyorum hem de hayattan

Babam Ve Oğlum(1)

İki ayrı kentler gibiydik
Aramızda ses duvarları vardı
Hayat kısaydı,zordu,duygusaldı
İtiraf edeyim baba
Ben gizlice duvarlardan atlardım

Hani bazen gölgenden şüphelenirdin
Evet peşindeki o küçük gölge bendim

Parmak kadar iken öğrendim
Senin kendine ait dünyanı
Benim bu dünyadaki yerimi
İtiraf edeyim baba
Sana hiç kızmadım,kırılmadım

Şimdi kucağımda inmeyen
Senin adını verdiğim oğlum
Kardeş kentler gibiyiz
Baba,seninle yolu baştan aldım

Kayıp

Kalabalıktı hem de çok kalabalık
Ceketler paltolar vardı
Kimisinin omuzlarına düşmüştü
Günahları
Kimilerinin ise paçalarında çamurluydu günahları
Bir şeyler konuşuyorlardı
Fısır fısır
Gülüşmeler ara sıra
Ama hepsi bana bakıyordu
Acıyarak
Zavallı deyişleri kulaklarımda
Ben ise haykırıyordum
Fısıldayışlarını bastırmak
Güçlü olduğumu
Çaresizliğimle ispatlamak istercesine
Ne yazık...

Kaybolmuşlarda olduğumu,
Baba deyişlerim mi ele veriyordu yoksa
Tanımadığım bir üniformayı çekiştiren elim mi?
Montumun ıslaklığı ne günahlarımdandı
Ne de yağan yağmur tanelerinden
Sensizliğe akan gözyaşlarımdı baba
Beni ve üstümü ıslatan
Burası çok kalabalık hem de çok
Kayıplarda olan sen misin baba
Yoksa ben miyim karanlığa giden
Gök gürültüsünde yankılanan
Oğlum deyişlerin nerede baba?

BABA

19.07

2008
Baba
Necati Keçeli


Bizlere yazılmış, ayrılık ölüm
Ölüm, kaderimiz, olmuştur baba
Sen gittin gideli gülmedi yüzüm
Ne özüm ne yüzüm, gülmüştür baba

Doyamadım senin o gül yüzüne
Hep hayalin düştü yaşlı gözüme
Öyle bir hüzün ki, çöker özüme
Ayrılık bizi de, bulmuştur baba

Sen benim içimde bulunmaz yardın
Az başım ağrısa, hemen sorardın
Dünyada güvencem bir tek sen vardın
Oğlun öksüz yetim, kalmıştır baba

Sen çare olurdun her bir derdime
Muhtaç etmezdin hiç bir namerdine
Senin gibi bir yar yok ki kendime
Gözlerime yaşlar, dolmuştur baba

Birazcık silmeden yaşlı gözümü
Gün geldi, anamda yumdu gözünü
Sizlerin görmeden soğuk yüzünü
Ölüm sizi benden almıştır baba

Yıllar geldi geçti unuttum ayı
Nüfusumuz artı, çoğaldı sayı
Artık sormuyor ne amca, ne dayı
Sensiz akrabalık, solmuştur baba

Sensiz her günümde içim karardı
Dertlerim büyüdü benzim sarardı
Özlem, hasretinle, saçım ağardı
Oğlun saçlarını, yolmuştur baba

Necati Diyorki! olacak olur
Tanrının rahmeti, yerini bulur
Sen değil ama her dert unutulur
Oğlunda seninle, ölmüştür baba