Akabe Forum Radyo
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


İslami makaleler
 
AnasayfaGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yapRadyo DinleMp3 Dinle Kur'an Dinledini bilgi yarismasi

 

 ŞEFKAT KAHRAMANLARINA - 4

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
SeyyaH
Admin
SeyyaH


Mesaj Sayısı : 1117
Points : 2499
Kayıt tarihi : 20/08/09
Nerden : İstanbuL

ŞEFKAT KAHRAMANLARINA - 4 Empty
MesajKonu: ŞEFKAT KAHRAMANLARINA - 4   ŞEFKAT KAHRAMANLARINA - 4 EmptyPerş. 20 Ağus. 2009 - 14:49

ŞEFKAT KAHRAMANLARINA - 4



Allah’a hamd, Resulüne, al, ashab ve Resul (s.a.v)’ün takipçilerine salat ve selam olsun.

“Kim üç kıza, ya da üç kız kardeşe, yahut iki kız kardeşe, yahut iki kıza bakıp onları güzelce (eksiksiz) terbiye edip yetiştirse ve onlara güzellikle muamele ederse, sonra da evlendirirse, cenneti hak eder.” (Tirmizi ve aynı lafızla Ebu Davud, Cem’ul Fevaid; Rudani)
Ey şafkat kahramanları ve Muhammedi goncaların bakıcıları!
Bu ve benzeri hadis-i şeriflerdeki Muhammed (s.a.v)’i müjdeye ve daha birçok hususlara binaen, kız evlatlarınızla ilgilenmeli, İslami eğitim ve terbiyelerine önem ve ağırlık vermeli ve üzerinde durmalısınız. Onların cennetleri sizin ayaklarınız altında olup sizinle olan muamelelerine bağlı olduğu gibi, hadiste zikredildiği gibi sizin cennetiniz de onlara iyi bakmanıza bağlıdır. Dolayısıyla çocuklarınıza, özellikle de kız çocuklarınıza büyük önem göstermelisiniz. Çünkü erkeklerin birçok yönde önleri açıktır. Onlar için eğitim ve öğretim imkânları vardır. Kız çocuklarının ise tesettür ve İslami şahsiyetlerinden dolayı bütün resmi imkânlar ellerinden alınmıştır. İslami yaşantıya karşı olan zihniyetler, onları cahil bırakmak, asrın gerisine atmak istiyorlar. Böylelikle çocuklarınızın kendilerine, dinlerine, çocuklarına ve İslam ümmetine faydalı olmalarının ve İslam dinine sahip çıkmalarının önüne geçmek istiyorlar. İslam düşmanları, kadının toplumda ne büyük bir role sahip olduğunu çok iyi bildiklerinden, ellerinden geldiği kadarıyla onları okumaktan alıkoyarlar. Onlar kız çocuklarını cahil bırakma yolunda inat ve ısrarlarını sürdürdükleri oranda sizler de onları okutma konusunda gayretli ve ısrarcı olun. Zira cahil insan ölü gibidir. Kendini kokuşmaktan ve çürümekten koruyamadığı gibi, etrafını da kirletmekten ve eziyet vermekten başka bir işe yaramaz. Cahil insan ne dünyaya yarar ne de ahirete ....sadece düşmanların işine yarar.
Onlar kızlarınızı -sırf hayâlarından dolayı- hayâsızlık dolu okullarından atıyorlarsa, siz de onları hayâ ve iffet yuvaları olan Kur’an kurslarına gönderin. Kız çocukları nazik oldukları, hain ve laubali insanlar da her yer de bulunabildiği için ihtiyatlı olmak gerekiyor. Bu sebeple kurs ve okullarda seçici olun. Güvenilir oldukları deneyimlerle ispatlanmamış kişilere nazik ciğerparelerinizi teslim etmeyin.
Çocuklarınızın aklı kemale ermediği, hayat tecrübeleri az olduğu ve duygusallık onlara daha fazla hâkim olduğu için aldatılmaya çok müsaittirler. Özellikle de kız çocuklarının hissiyatları daha ön planda olduğu için, onların daha fazla nasihat ve bilgilendirilmeye ihtiyaçları vardır. Örtüsüzlüğün ve iffetsizliğin zararlarını onlara çok iyi anlatın. İffetin ve İslami hayatın her iki cihanda ne kadar faydalı olduğunu onlara açıklayın. Onları sevin, onlara merhamet edin. Onları koruyun, cahili yaşantının ve çirkefin dolu olduğu ortamlara terk etmeyin. Onların hakkında kalp ibreniz daha hassas olmalıdır. Şimdiki zaman ve ortam; avcı ve şeytanlarla doludur. Bir anlık gaflet bazen çok pahalıya mal olabiliyor.
Çocuklarınızla ilgili sizlere çok önemli bir tavsiyem de şudur:
Erkek olsun kız olsun, buluğa eren çocuklarınızı imkân dâhilinde çabuk evlendirin. Tabi kızların durumları daha nazik olduğu için, onlar hakkında daha aceleci fakat daha temkinli ve seçici olun.
Gerçekten kız evlatlarınızı sevip onlara acıyorsanız; evlendirilmelerinde zenginlik, iş ve makam yerine iman, takva ve güzel ahlaka talip olursunuz. Zengindir, iş veya makam sahibidir diye evlatlarınızı ’ı tanımayan, ibadetlerini yerine getirmeyenlere vermeyin. ’ın emanetine, sıla-ı rahme ve evlat hukukuna ihanet etmeyin. ’tan korkmayan ve İslam’ı yaşamayan insan, her olumsuzluğa müsaittir. Dünyanın padişahı da olsa boştur. Onun malının, işinin ve makamının ne size ve ne de kızınıza faydası olmaz. Nefsanî istekleri bitmez ve hayvani iştahı doymaz ki, onlardan bir şeyler artıp faydası size dokunsun. Aksine sizden hep nemalanmaya çalışırlar. O zaman hem dünyanız hem de ahiretiniz mahvolur gider. Ancak siz kızınızı mümin ve salih bir insanla evlendirseniz; dünyalık hiçbir şeyi olmasa da ahireti vardır. Dünyalığı da ’u teala her an ona verebilir. O zaman hem dünyada hem de ahirette karlı çıkmış olursunuz. ’u Tealayı her şeyin üstünde tutan ve birinci tercihini O’ndan taraf koyan kimse hiçbir zaman kaybetmemiştir. ’u Teâlâ âdeti gereği bazı ufak tefek imtihanlardan sonra kendisini tercih edenlere dünya ve ahirette kolaylık göstererek mesud eder.
Bu hususta Peygamber Efendimiz (s.a.v) ve bazı İslam büyüklerine bakınız. Bize neyi irşad etmektedirler: “Ya Ali! Üç şeyi tehir etme; Namazın vakti gelince, cenaze hazır olunca ve evli olmayan kız veya kadına dengi bulununca .” (Tirmizi, İmam Ahmed ve Hakim / Tac, Camius’sağir ve Mecmu)
Efendimiz (s.a.v) Hz. Ali Keremallahu vechehu’nun şahsında tüm Müslümanlara hitap ediyor. Büyük ihtimalle Hz. Ali (r.a) de bu peygamberi fermana itaattan ve Hz. Ömer (r.a)’ in yüksek takvasından olsa gerek Hz. Fatıma (r.a) annemizden olan biricik ve henüz yeni büluğa ulaşan Ümmü Gülsüm (r.a) adlı kızını, Hz. Ömer (r.a) zevce olmak üzere kendine isteyince yaş farklılıklarına rağmen onunla evlendiriyor. Ve Hz. Ömer Hz. Ali’nin damadı oluyor. (Hayatus Sahabe / Yusuf Kandehlevi c.3 syf: 34, 42 Arapça, Darulkalem, Elbidaye Vennihaye / İbn-i Kesir; Hz. Ömer’ in zevce ve çocukları konusu)
Başka bir Hadis-i şerifte de Efendimiz (s.a.v) şöyle ferman etmektedir: “Dininden ve ahlakından hoşnut olduğunuz biri sizden kız istemeye gelirse kızınızı ona verin! Vermezseniz yeryüzünde büyük bir fitne ve bozgunculuk olur. ” (Tirmizi/ Cemi-ul Fevaid, no: 4138, Mecmu’ul İmam Nevevi, Nikah babı c.17 syf - 288, İmam Gazali, Nikah)
İmam Gazali İhya’ u Ulumuddin adlı meşhur eserinde şöyle beyanda bulunmaktadır: “Mümine ve temiz bir kızın velisi, ona eş seçtiği vakit üzerine vacip olan; kişinin ahlak ve özelliklerine dikkat etmesidir. Kızını çirkin suratlı, kötü ahlaklı, dinine tam bağlı olmayan, ya da kızının hakkını yerine getirmede kusurlu davranacak olan ya da dengi olmayan biriyle evlendirmemelidir. Veli, kızını bir zalimle, ya da bir fasıkla ya da bir sapıkla veyahut bir içkici ile evlendirdiği zaman kendi dini hakkında cinayet işlemiş ve kendini ’ın gazabına maruz bırakmış olur. Çünkü sıla-ı rahmi kesmiş ve evladı için kötü bir seçimde bulunmuştur.
Bir adam Hasan (Basri)’dan sorar: ‘Bir gurup insan kızımı istemektedirler, kızımı bunlardan hangisiyle evlendireyim?’ Hasan: ‘’tan korkup haramdan sakınana ver. Zira kızını severse, ona hep değer verir. Eğer sevmezse ona zulmetmez.’
Aleyhisselatu vesselam şöyle buyurmuştur: “Kim temiz kızını bir fasık adamla evlendirirse sıla-ı rahmini kat’ etmiştir. (Evlatlık hakkını yerine getirmemiştir) (İhya-u Ulumiddin; c.2 syf 43)
Hz. Resulullah (s.a.v) en sevdiği kızını (Hz. Fatıma -R.a-) maddi olarak bir mehir dahi verme imkânı olmayan fakat manevi olarak dünyanın en zengini olan Hz Ali -r.a- ile evlendirmiştir.
Ey şefkat kahramanları
Fıtratınızla ters düşmemeye dikkat edin! Rahman ve Rahim’in şahitliği ile alemlere rahmet olarak gönderilen Fahr-i alem (s.a.v)’i kendinize rehber edinmekten şaşmayın! Zira O (s.a.v) şefkat ve merhametin piri ve üstadıdır. O, bu şefkat ve merhameti vahiy ile öğrenmiş ve 63 yıl kutlu hayatı ile onların dersini âlemlere vermiştir. Demin zikrettiğimiz hadis-i şeriflerde gördüğünüz gibi, kızınızın dengi olan salih bir insan kızınıza talip olarak kapınıza gelirse sadece maddi imkânı yoktur diye teklifini geri çevirirseniz hadisin açık ifadesi ile “Yeryüzünde büyük bir fitne ve fesad olur.” Merhamet ve şefkatin gereğini yerine getirmemiş olursunuz. Bunun vebalinin dünya ve ahirette ne kadar ağır olduğunu siz düşünün. Şu anda dünyamızı ve insanlığı boğan fitne ve fesadın, bu tür peygamberi düsturlara önem vermediğimizden kaynaklanmadığını kim söyleyebilir?.. Öyle ise en başta siz kendinize ve ciğerparenize acıyıp dünya ve ahiretlerini yazık etmemeli, var olan fitne ateşine siz de bir matara benzin dökmemelisiniz. ve Peygamberinin (s.a.v) vaadlerine güvenin. Bir kaç parça gereksiz eşya için çocuklarınızın evlenmelerini ertelemeyin. Normal ve makul bir mehirden başka damat tarafını fazla masraflar için zorlamayın! Onları imkânlarına bırakın! Zaten şer’i ve fıtri olarak her Müslüman kendi ailesinin ihtiyaçlarını almak zorundadır ve almaktadır. Hiçbir salih Müslüman ailesini mağdur etmez ve rahat bir yaşam sunmak ister. Gayri meşru israfları yoktur ki eline geçeni israf etsin. Eline ne geçiyorsa kendi ailesine ve evine harcıyordur. Onun dışında yolunda infakta bulunabilir, o da zaten ’ın vadiyle malı azaltmaz, çoğaltır.
Ey Şefkat Kahramanları!
ve Peygamber (s.a.v)’inin emirlerine ters adet ve geleneklere uymayın! Çevrenin baskısı karşısında eğilmeyin. Bile bile yavrucaklarınızı kendi elinizle ateşe atmayın, şefkatinizi yanlış bir şekilde kullanmayın. Yavrularınız çevrenin ve şeytani telkinlerin etkisinde kalarak evlenmeyi istemeseler bile, siz onları çabuk evlenmeye teşvik edin, bu konuda onları ikna etmeye çalışın! Hatta gerekirse onları zorlayın. Aksi halde onlar tecrübesizlikleriyle ve henüz kemale ermeyen akıllarıyla sizi de kendilerini de -hadiste haber verilen- önü alınmaz ve telafisi olmayan fitnelere, fesatlara ve ’ın azabına sürüklerler. Siz, onların çobanısınız. Çoban, kuzuların isteğine uyup onları tehlikelere terk etmemelidir. Öyle bir şefkat, şefkat değil felakettir.
Yanlış anlaşılmasın, çocukların eğitim ve evlendirilmelerinden sadece siz sorumlu değilsiniz. Elbette şer’i olarak birinci derecede sorumlu babalardır. Fakat yazımın konusu sizin mesuliyetiniz ve neler yapabileceğiniz olduğu için hep sizi muhatap alıyorum. Ayrıca çocuklar, ikinizin de ömür semeresi ve istikbalinizdirler. Kimin daha öncelikli sorumlu olduğuna bakılmaz. İkiniz de elinizden geleni esirgememeli, birbirinize yardımcı olmalısınız. Birinizin eksik bıraktığını diğeri tamamlamalıdır. İşi birbirinize havale edip çocuklarınıza yazık etmemeniz için burada size hitap ediyor, babayı bu konuda yok sayıyorum.
Ayrıca da -u Teâlâ geçimi sağlamada bütünüyle babayı sorumlu tuttuğu için çocuklarıyla ilgilenmeye fazla zamanı kalmıyor. Çocuklarla ilgilenmede sizin daha fazla zamanınız oluyor ve siz çocuklarla daha fazla haşır neşirsiniz. Bu ve benzeri durumlar dolayısıyla sizin mesuliyetiniz ağır basıyor. Çünkü her insan imkânı miktarınca sorumludur. Bununla beraber siz şefkat kahramanı olduğunuz için, çocuklarınız -Allah korusun- olumsuz bir durumla karşılaştıkları zaman fıtratınız gereği daha fazla acı duyup yıpranıyorsunuz.
-u Tealâ yardımcınız olsun ve sizi ihsanıyla başarılı kılsın.
Hepinizi -u Teâlâ’ya emanet ediyoruz.


M.Beşir Varol (inzar Dergisi 59. Sayı)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.akabefm.tr.cc
 
ŞEFKAT KAHRAMANLARINA - 4
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» ŞEFKAT KAHRAMANLARI: 3
» Şefkât Pınarı

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Akabe Forum Radyo :: (¯`·.(¯`·.____ İSLAM-İ KONULAR____.·´¯).·´¯) :: Güzel yazı ve Makaleler-
Buraya geçin: