Akabe Forum Radyo
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


İslami makaleler
 
AnasayfaGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yapRadyo DinleMp3 Dinle Kur'an Dinledini bilgi yarismasi

 

 NASİHATNÂMELER VE HULÛSİ EFENDİ'NİN DİLİNDEN NASÎHATLAR

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Ask-i Hüda

Ask-i Hüda


Mesaj Sayısı : 510
Points : 1334
Kayıt tarihi : 18/09/09
Nerden : İstanbul

NASİHATNÂMELER VE HULÛSİ EFENDİ'NİN DİLİNDEN NASÎHATLAR Empty
MesajKonu: NASİHATNÂMELER VE HULÛSİ EFENDİ'NİN DİLİNDEN NASÎHATLAR   NASİHATNÂMELER VE HULÛSİ EFENDİ'NİN DİLİNDEN NASÎHATLAR EmptyCuma 16 Ekim 2009 - 20:29



NASİHATNÂMELER VE HULÛSİ EFENDİ'NİN DİLİNDEN NASÎHATLAR
"Tarihimizde nasîhatnâme türü eser yazanlar arasında daha birçok sîmâ bulunmaktadır: Meselâ Yûnus Emre (v. 1320)'nin Risâletü'n-Nushiyye'si¸ meşhûr şair Nâbî (1626-1712)'nin Hayriyye'si bunlardandır. Hatta İbrahim Hakkî-i Erzurumî (v.1781)¸ Marifetnâme'yi de oğluna nasîhat için kaleme aldığını eserin mukaddimesinde zikr etmektedir."

NASİHATNÂMELER VE HULÛSİ EFENDİ'NİN DİLİNDEN NASÎHATLAR 105-4nasihatlar-2

Arapça "nush" kökünden gelen "nasîhat" kelimesi¸ dilimizde "öğüt" anlamında kullanılmaktadır. Aynı anlama gelen ve Farsça'dan dilimize geçen "pend" kelimesi de özellikle yazılı eserlerimizde çokça yer almaktadır. Nasîhat ve pendlerin yer aldığı eserlere de Nasîhat-nâme ve Pend-nâme isimleri verilmektedir. Buradan hareketle¸ nâsih ve nasîhatçı kelimeleri de "öğüt veren" mânâsına gelmektedir.

Bu anlamıyla Kur'an-ı Kerim'de Hûd (a.s.)'ın kavmine hitabı anlatılırken kullanılmıştır. Onun¸ kavmine gönderildiğinde onlara şu şekilde hitâb ettiği bildirilmektedir.

"Size Rabbimin vahyettiklerini tebliğ ediyorum ve ben sizin için güvenilir bir öğütçüyüm. (Ve ene leküm nâsihun emîn)"[1]

hadisinde Peygamber bir "nasihat" kelimesini "samîmiyet" anlamında kullanmıştır. Allah Rasûlü "ed-Dînü en-nasîha"¸ "Din¸ samimiyettir" hadisiyle dini¸ samimiyet şeklinde tarif etmiştir. Buna göre nasîhat¸ Cenab-ı Hakk'a içtenlikle bağlanmak¸ O'nun emir ve yasaklarını samimiyetle yerine getirmek¸ Allah Rasûlü'nün sünnetine uygun bir hayat tarzı sürdürmektir.



Öyleyse¸ nâsih = öğütçü olmak için bu değerlere samimiyetle bağlı kalmak ve bizim dışımızdakilerin de bu yolu takip etmelerini sağlamak¸ bizim aslî vazifelerimizdendir.

Pek tabiîdir ki¸ iyiliği emr etmek ve kötülüklerden sakındırmak¸ öğüt vermekle¸ insanları iyiye¸ güzele¸ doğruya çağırmak ve onlara tavsiyelerde bulunmakla mümkün olacaktır.

En yakınlardan başlamak üzere hemen her kesimdeki insanlara nasîhat etmek maksadıyla yazılmış birçok eser¸ bizim engin kültürümüzün ölmez eserleri arasında yer almaktadır.

İlk yazılı eserlerimizden olan Yusuf Has Hacib'in (v.1077) kaleme aldığı manzum Kutadgu Bilig'i; Edib Ahmed-i Yüknekî'nin Atebetü'l-Hakâyık'ı ve Ahmed-i Yesevî'nin (v. 1166) Hikmetler'i daha Ortaasya'dan beri nasîhat-nâme türü eserlerin kaleme alındığını göstermektedir. Bu eserler müellifler tarafından ya kendi çocuklarına¸ ya devlet başkanlarına¸ ya da bütün insanlara Hakk'ı¸ doğruyu¸ güzeli tavsiye etmek maksadıyla kaleme alınmışlardır.

Bu kabil eserlere daha ziyade Ferîdüddîn-i Attâr (1119-1193)'ın Farsça Pend-nâme'si güzel bir örnek olmuştur. Diğer taraftan Somuncu Baba'nın irşad etmiş olduğu Hacı Bayram Velî'nin damadı olan Eşrefoğlu Rûmî'nin (v. 1469) de Nasîhat-nâme[2] adlı bir eseri vardır.

Tarihimizde nasîhatnâme türü eser yazanlar arasında daha birçok sîmâ bulunmaktadır: Meselâ Yûnus Emre (v. 1320)'nin Risâletü'n-Nushiyye'si¸ meşhûr şair Nâbî (1626-1712)'nin Hayriyye'si bunlardandır. Hatta İbrahim Hakkî-i Erzurumî (v.1781)¸ Marifetnâme'yi de oğluna nasîhat için kaleme aldığını eserin mukaddimesinde zikr etmektedir.

Musa Tektaş¸ Darende'de Şeyh Hamîd-i Velî Kütüphanesi'nde Yazma Eserler kısmında bulunan Şeyh Zarîfî'nin (v. 1795) Pendnâme'si hakkında tanıtıcı bir yazı kaleme almıştır.[3]

Sarı Abdullah Efendi'nin (v.1660) Nasîhatü'l-Mülûk[4]adlı eseriyle¸19. asır mutasavvıflarından Hüseyin Kudsî-i Edirnevî[5] (ö.1886)'nin iki oğluna nasîhatlarını ihtivâ eden Pend-i Mahdûmân'ı bu sahada yazılan daha birçok eser olduğunu göstermektedir.

Yukarıda kısaca ifade ettiğimiz gibi kültür tarihimiz boyunca nice müellif tarafından nasîhat-nâme ve pend-nâme gibi müstakil eserler verilmiştir. Bunların dışında müstakil eser olmamakla birlikte birçok şair ve müellif de dîvânlarında veya diğer eserlerinde nasîhat maksatlı şiirler kaleme almışlar¸ yazılar yazmışlardır. Hemen her şairin eserinde bunu sıklıkla görürüz.

es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi hazretleri de eserlerinde nasîhat vermeyi elden bırakmaz. Onun oğlu Mahmud Kemal Efendi'ye yazdığı ve "Yavrum Kemal'e!" diye başlayan 1. Mektubu'ndaki[6] şu cümleler ne kadar güzeldir:



1. "Kişinin hüsn-i nesebi¸ hüsn-i edebidir. Dâimâ büyüklere karşı hürmet ve küçüklere şefkat et. Tâ ki hürmet ve şefkat gibi iki haslet-i cemîleye sâhip olmuş olasın.



(Kişinin nesebinin güzelliği¸ edebinin de güzelliği olmalıdır. Büyüklere saygılı¸ küçüklere de şefkatli ol. Böyle yaparsan saygı ve şefkat gibi iki güzel değere sahip olmuş olursun.)



2. "Hasîs olma kim¸ hased rûh-ı insâniyyeyi dereke-i esfel-i sâfilîne ulaştıran bir vesâittir."



(Cimri olma! Cimrilik ve hased¸ insan rûhunu en aşağı derecelere indiren vâsıtalardandırlar.)



3. "Cömert ol¸ çünkü cömertlik bir civân-mertlik şiârıdır. Onun vâsıtasıyla a'lâ-yı illiyyîne irtikâ etmeye yol bulasın."



(Cömert ol! Çünkü cömertlik¸ asâlet ve temiz bir kişi olmanın ölçüsüdür. Böylelikle sen¸ en yüksek mertebelere ulaşmak için kendine yol bulmuş olursun.)





4. "Her zaman iyilere mukârin ol¸ kötülerden ictinâb et. Kişinin mi'yârı mukârin olduğu kimsedir. Mezbeleden dâimâ fen⸠attâr dükkânından ise iyi koku intişâr eder."



(Her zaman iyilerle arkadaşlık et¸ onların yakınlarında bulun; kötülerden sakın! Kişiliğin derecesi¸ onun arkadaş olduğu kimseden anlaşılır. Çünkü kokucu dükkânından daima iyi kokular yayıldığı gibi¸ çöplükten hep kötü kokular yayılır.)



5. "Filânın oğluyum¸ filân yere müntesibim diye davada bulunma. Zâhirî edebin¸ manevî kemâlin âyînesidir."



(Ben filan zâtın oğluyum¸ filan tarikata müntesibim diye üstünlük iddiasında bulunma. Çünkü senin yaşantın¸ iç âleminin¸ gönlünün aynası gibidir.)



6. "Bir kimseye bir şey tavsiye edeceğin zaman evvelâ nefsine tatbik et¸ kabûl eder ise halka da söyle. Nefsinin kabul etmediği bir şeyi başkalarına söylerken Allah'tan utan."





Hulûsi Efendi'nin şiirlerinde de muhiblerine¸ müntesiplerine ve bütün insanlara yönelik son derece güzel ve anlamlı nasîhatları vardır. Bunlar arasında¸



Âlemi sen kendinin kölesi kulu sanma

Sen Hakk için âlemin kölesi ol kulu ol[7]



matla'lı gazeli¸ nasîhat konulu şiirlerin en güzellerinden biridir.



Onun Dîvân'ında müfredleri arasında yer alan özlü nasîhatlarından birkaçını da kısaca zikr edelim:



Zâhir ü bâtında bir ol hiç ikilik katma hâ

Bir kurulmuş sofradır ye iç de gâfil yatma hâ[8]



Bu beyitte¸ insanın içi ve dışının¸ özüyle sözünün bir olması¸ hiçbir şekilde riyaya bulaşmaması gerektiğini ifade ettikten sonra¸ Cenab-ı Hakk'ın vermiş olduğu nimetlerden yiyip de O'ndan gafil olunmamasını tavsiye etmektedir.





Hayât-ı câvidânı bulmak istersen Hulûsîyâ

Varıp ölmezden ön ölüp olasın tâ-ebed ihyâ[9]



(Ey Hulûsi¸ dipdiri bir hayatı bulmak istiyorsan¸ ölmeden evvel öl de ebediyen dipdiri kalasın.)

Burada Peygamberimiz (s.a.v)'in¸ "Ölmeden evvel ölünüz¸ ölümü tefekkür ediniz¸ yarın kıyamette hesaba çekilmeden hayatınızın muhasebesini iyi yapınız." mealindeki hadislerine dikkat çekmektedir.





Zikr-i Mevlâ gönlü her âlâm u gamdan dûr eder

Meyl-i fânî zevk-i Mevlâ'dan kulu mehcûr eder[10]



(Daima Mevlâ'mızı zikr etmek¸ onu bir an bile aklımızdan çıkarmamak¸ gönlümüzde bulunan ne kadar elem ve gam varsa onların hepsini ber-taraf eder¸ uzaklaştırır. Bunun aksine¸ fani ve geçici olan bu dünyaya fazla meyl etmek¸ Mevlâ'nın sevgisinden¸ muhabbetinden¸ zevkinden kulu ayırır¸ uzaklaştırır.)



Buraya kadar olan açıklamalarımızdan anlaşılmaktadır ki¸ va'z ve nasîhat etmek¸ öğüt vermek¸ "emr-i ma'rûf¸ nehy-i münker" (iyiliği emr edip¸ kötülüklerden sakındırmak.) için yapılan faaliyetler cümlesindendir. Enbiyâ-yı kirâmın yolu da¸ onların vârisleri olan âlimlerin yolu da bu olmuştur. Bu meyânda sayısız eserler kaleme alınmış¸ nice dîvânlar tertib edilmiş¸ ne güzel sözler¸ ne hoş şiirler terennüm edilmiştir.

Somuncu Baba geleneğinde de nasîhatın yeri büyüktür. es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi'nin eserleri bu husus dikkate alınarak mütâlaa edilecek olursa ne kadar güzel örneklere rastlanacaktır.

Osman Hulûsi Efendi'nin kendi ismiyle anılan vakfın Nasîhat Yayınlarıismiyle bir yayınevi tesis etmesi¸ bu anlamlı hizmeti gerçekleştirmek için kurulmuş güzel bir müessesedir.









[1] 7/A'râf¸ 68.


[2] Osmanzâde Hüseyin Vassâf¸ Sefine-i Evliya¸ Kitabevi Yayınları¸ İstanbul¸ 2006¸ c. 1¸ s.100-104.


[3] Bkz. Darende Haber Gazetesi¸ 20 Aralık 2008¸ s.1.


[4] Osmanzâde Hüseyin Vassâf¸ Sefine-i Evliya¸ Kitabevi Yayınları¸ İstanbul¸ 2006¸ c. 2¸ s.521-527


[5] Hayatı ve eseri hakkında bkz.: Fatma Ergin¸ Hüseyin Kudsî-i Edirnevî'nin Hayatı ve Pend-i Mahdûmân Adlı Eseri¸ (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi)¸ A.Ü.Sosyal Bilimler Enstitüsü¸ Ankara 2003.


[6] Mektûbât-ı Hulûsî-i Dârendevî¸ Nasîhat Yayınları¸ İst. 2006¸ s.1-2.


[7] Dîvân-ı Hulûsî-i Dârendevî¸ Nasîhat Yayınları¸ İst. 2006¸ s. 179.


[8] Dîvân-ı Hulûsî-i Dârendevî¸ s. 374.


[9] Dîvân-ı Hulûsî-i Dârendevî¸ ¸s. 375.


[10] Dîvân-ı Hulûsî-i Dârendevî¸ s.3 82.


| * Prof. Dr.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://askihuda.over-blog.com
 
NASİHATNÂMELER VE HULÛSİ EFENDİ'NİN DİLİNDEN NASÎHATLAR
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Mahmud Efendinin Milli Görüşe Biâdı - Nusretullah ...
» Mahmut Esat Coşan Hoca Efendinin KABRİ
» HZ PEYGAMBERİN DİLİNDEN SEVGİNİN TARİFİ
» Hadis-i Şeriflerin dilinden Kendine Zulmeden İnsanlar
» HATIRALARLA "HULÛSİ EFENDİ"

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Akabe Forum Radyo :: (¯`·.(¯`·.____ İSLAM-İ KONULAR____.·´¯).·´¯) :: Güzel yazı ve Makaleler-
Buraya geçin: