Akabe Forum Radyo
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


İslami makaleler
 
AnasayfaGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yapRadyo DinleMp3 Dinle Kur'an Dinledini bilgi yarismasi

 

 Amelsiz ilim insanı kurtarmaz

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
SeyyaH
Admin
SeyyaH


Mesaj Sayısı : 1117
Points : 2499
Kayıt tarihi : 20/08/09
Nerden : İstanbuL

Amelsiz ilim insanı kurtarmaz Empty
MesajKonu: Amelsiz ilim insanı kurtarmaz   Amelsiz ilim insanı kurtarmaz EmptyPtsi 31 Ağus. 2009 - 15:36

Amelsiz ilim insanı kurtarmaz
Müslümanın, kendisine lazım olan din bilgilerini ve mesleğine, maişetine ait bilgileri öğrenmesi farzdır. Kur'an-ı kerimin birçok yerinde, ilim öğrenmek ve ilim adamları övülmekte, Zümer suresinin, dokuzuncu âyet-i kerimesinde de mealen; (Bilen ile bilmeyen hiç bir olur mu? Bilen elbette kıymetlidir) buyurulmaktadır. Resulullah efendimiz de; (Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz, çalışınız!) buyurmaktadır.

İslamiyet, faydalı olan her ilmi, her fenni ve her tecrübeyi emreden bir dindir. Her Müslümana önce lazım, birinci farz olan şey, imanı, farzları, haramları öğrenmektir. Bunlar öğrenilmedikçe, Müslümanlık olamaz. İman elde tutulamaz. Hak borçları ve kul borçları ödenilemez. Niyet, ahlak düzeltilemez ve temizlenemez. Düzgün niyet edinilmedikçe, hiçbir farz kabul olmaz. Hadis-i şerifte; (Bir sâat ilim öğrenmek veya öğretmek, sabâha kadar ibadet etmekten daha sevaptır) buyuruldu.

İlim öğrenmek, çok kıymetli bir emir olmasına rağmen, ilim insanı tek başına kurtarmıyor. Öğrenilen bilgilerle amel edilmedikçe, ilmin insana bir faydası olmaz. İmam-ı Gazâli hazretleri, kendisinden nasihat isteyen bir talebesine yazdığı mektupta buyuruyor ki:
“İyi bil ki, amelsiz ilim, insanı kurtaramaz. Bunu sana bir misâl ile anlatayım. Bir kimse, dağda bir aslana rastlasa, yanında tüfeği ve kılıcı bulunsa ve bunları kullanmasını iyi bilse ve ne kadar cesur olursa olsun, bu âletleri kullanmadıkça, aslandan kurtulabilir mi? Sen de bilirsin ki, kurtulamaz. İşte bunun gibi, bir kimse ne kadar ilim sahibi olursa olsun, bildiğine göre hareket etmezse, ilminin faydası olmaz. Diğer bir misâl, bir tabip hastalansa, hastalığını teşhis edip ilâcını da bilse ve bu ilaç hakikaten o hastalığa çok iyi gelse, ilâcı kullanmadıkça, yalnız bilgisinin onu iyi edemeyeceğini pekâlâ bilirsin. Bir insan ne kadar ilim edinse, ne kadar kitap okusa, bildiklerini yapmadıkça faydası olmaz.”

Abdülaziz bin Ebu Revvâd hazretleri, ölüm hastası olan Mugire bin Haki hazretlerini ziyarete gittiğinde nasihat ister. Mugire bin Haki hazretleri de nasihat olarak; "Bu yatak için salih amel yap" buyurur.

Abdülehad Serhendi hazretleri, kendisinden nasihat isteyenlere buyurdu ki:
"Ey kardeşim! Bu dünya amel yeridir. Karşılık yeri ahirettir. Ameli, işi bitirmeden ücret, karşılık istemek yersizdir. İş ve amel bittiği gün, yapılan işin karşılığı ihsan olunacaktır.

Evvelkiler çok amel etselerdi, az kabul ederlerdi. Şimdikiler az bir şey yapsalar, çok kabul ediyorlar. Bir gümüş verseler, bir altın verdik diyorlar. Çünkü şimdi bid’atler çoğaldı, nefsin arzuları her yerde mevcut, zulmet dalgaları ise, birbiri ardınca gelmektedir. Heybetinden öncekilerin ve sonrakilerin titrediği, cinlerin, insanların ve hayvanların dehşetinden şaşırdığı büyük korku geldi. Haşir ve neşir günü çok yaklaştı. Bir bölük Cennete, bir bölük Cehenneme gitsin denecek gün geldi çattı. İşte bunları düşünüp uyanmalı, hakikatleri gören gözleri açmalıdır. Akıllı gençlere, düşünen yaşlılara yazıklar olsun ki, gaflet pamuğunu kulaklarından çıkarmıyorlar ve gurur perdesini basiret gözlerinden uzaklaştırmıyorlar.

Gençlik en büyük nimettir. Elden geldiği kadar en iyi vakitleri, en iyi işlere sarf etmelidir. Kıymetli cevherleri, çocuklar gibi oyuncaklarla değişmemelidir. İstidâd toprağınız temiz ve yüksektir. Sakın onu boş koymayın. Yâhut bozuk tohum ekmeyin."

Abdülkâdir Geylâni hazretlerine; "Hangi ameli esas aldınız da böyle yüksek dereceye ulaştınız?" diye sorulduğu zaman; "Temeli doğruluk üzerine attım. Asla yalan söylemedim. Yalanı kâğıda bile yazmadım ve hiç yalan düşünmedim. İçim ile dışımı bir yaptım. Bunun için işlerim hep rast gitti. Çocuk iken maksadım, niyetim, ilim öğrenmek, onunla amel etmek, öğrendiklerime göre yaşamaktı” cevabını vermişlerdir.

Peygamber efendimiz, bir hadis-i şeriflerinde buyuruyorlar ki:
(İki şeyden birine kavuşan insana gıpta etmek, buna imrenmek yerinde olur. ü teâlâ bir kimseye İslam ilimlerini ihsan eder. Bu da, her hareketini, bilgisine uygun yapar. İkincisi, ü teâlâ, birine çok mal verir. Bu kimse de malını, ü teâlânın razı olduğu, beğendiği yerlere harceder).

Abdullah bin Zeyd hazretlerine ilim sahipleri sorulduğu zaman; "Âlimler üç kısımdır. Bir kısmı, ilmi ile amel eder, insanlar da onun ilmiyle amel ederler. Diğer bir kısmı, ilmi ile amel eder, fakat insanlar onun ilmiyle amel etmez. Başka bir kısmı da ilmiyle kendisi amel etmediği gibi insanlar da amel etmez" cevabını vermiştir.

Bunun için Abdülehad Nuri Efendi; “İlmi ile amel etmeyen münafık sıfatlı kimseler, ahireti talep edenleri bid’at ve dalâlete düşürerek dinden ederler. Onun için; ü teâlânın emirlerine uyan, yarattıklarına şefkat eden, sırf için doğru yolu gösteren âlimlere uyup, nâkıs olanlardan çok sakınmalıdır" buyurmuştur.

Ve Peygamber efendimiz de; (İlmi ile amel edene, ü teâlâ, bilmediklerini bildirir) buyurmaktadır.


Osman Ünlü
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.akabefm.tr.cc
 
Amelsiz ilim insanı kurtarmaz
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» insanı helak eden 76 günah
» İnsanı Hayvandan Ayıran Fark EDEB'tir...!!!

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Akabe Forum Radyo :: (¯`·.(¯`·.____ İSLAM-İ KONULAR____.·´¯).·´¯) :: Güzel yazı ve Makaleler-
Buraya geçin: