İman kalbin tasdiki ve yakîni olduğundan azalması çoğalması olmaz. Azalıp çoğalan bir inanış iman olmaz. Buna zan denir. İbadetleri Allahü teâlânın sevdiği şeyleri yapmakla iman cilalanır nurlanır parlar. Haram işleyince bulanır lekelenir. O halde çoğalmak ve azalmak amellerden işlerden dolayı imanın cilasının parlaklığının değişmesidir. Kendisinde azalıp çoğalmak olmaz. Cilası parlaklığı çok olan imana çok dediler. Bunlar sanki cilalı olmayan imanı iman bilmedi. Cilalılardan bazısını da iman bilip fakat az dedi. İman parlaklıkları başka başka olan karşılıklı iki ayna gibi oluyor. Cilası çok olup cisimleri parlak gösteren ayna az parlak gösteren aynadan daha çoktur demeye benzer. Başka birisi de iki ayna müsavidir. Yalnız cilaları ve cisimleri göstermeleri yani sıfatları başkadır demesi gibidir. Bu iki adamdan birincisi görünüşe bakmış öze içe girmemiştir. (Ebu Bekir’in imanı ümmetimin imanları toplamından daha ağırdır) hadis-i şerifi imanın cilası parlaklığı bakımındandır.(Mektubat m.266)