YILDIZIM Admin
Mesaj Sayısı : 1718 Points : 4204 Kayıt tarihi : 03/09/09
| Konu: BiZi FeRaHLaT Ya BiLaL ! C.tesi 12 Ara. 2009 - 19:53 | |
| Öyle bir çağki;nefisler efendi, ruhlar köleydi.Ruhları efendileşen zahirde köleler, yine aynı bu çağda husule geldi.'Ehad(c.c) Ehad (sav) uzanan sonsuzluk namesi hakiki efendiliğin yolunu gösteriyordu.Renkleri,ırkları,lisanları ne olursa olsun gönüllerde hep o ilahi söz yankılanıyordu.LA İLAHE İLLALLAH MUHAMMEDEN RASULULLAH.Bu sözün cazibesine kapılanlar,hakikat güneşi Muhammed (sav)'in nuru etrafında pervane olup, yanıp tutuşanlar hep.Ve dedilerki;Aşkın bir gök gibi yayılır göğsümüze Ya Rasul!Umutlar filizlenir,bahar gelir yeryüzüne Ya Rasul!Cuşa gelir,cezbelenir cümle canlar,Can verir cemalin seyrine Ya Rasul!cemalin seyrine defalarca can vermeye hazır olanlardan biri,rengini ve sevdasını Kabenin örtüsünden alan güzide sahabi Habeşli siyahi köle Bilal (ra) idi.Seyyidül müezzini Bilal (ra),cemalini seyre doyamadığı o gül yüzlü güzel(sav) bülbülü nalanıyla aynı zamanda Medine'ye hicrette sonsuzluk şarkısını ilk defa o söylemişti.Mekke semalarında islamın zafer nidalarını seslendiren yine onun latif sedasıydı.Aşıkları mutlak sevgilinin huzuruna davet eden çağrı O'nun sesiyle yankılanmıştı yıllarca Medine semalarında.İnsanlığın manevi yükünü üzerinde taşıyan ümmetinin sevdalısı Nebiyyi Muhterem (sav) zaman zaman kendisine 'ERİHNA YA BİLAL!'(bizi ferahlat Ya Bilal!) diyerek birşeyler okumasını isterdi.Bilal'i çoşturan en büyük istek bu olsa gerekti.Maşukun huzurunda O(sav)'na seslendirmek ne büyük saadetti.O bu meclislere o kadar alışmıştıki O(sav)'nun sesini duymadan ,O(sav)'nun kokusunu almadan,O(sav)'nun gül yüzüne bakmadan şakıyamıyordu artık.En büyük korkusu Kainatın Efendisinden ayrı kalmak,O(sav)'den ayrı düşmekti.Her acıya katlanmış, her türlü işkenceye tahammül etmişti.Ama böyle bir acıya tahammülü yoktu.Nitekim Kainatın Gülü (sav) solduğu vakit bülbülüde derin bir sessizliğe büründü.Artık bu yerlere sığamıyordu" | |
|
YILDIZIM Admin
Mesaj Sayısı : 1718 Points : 4204 Kayıt tarihi : 03/09/09
| Konu: Geri: BiZi FeRaHLaT Ya BiLaL ! C.tesi 12 Ara. 2009 - 19:53 | |
| Daha dokunmadan kurudu irem Çöllere bir türlü yağamıyorumSiyah gözlerine benide götürArtık bu yerlere sığamıyorumGitmek istiyordu Bilal (ra).Gitmek.İçinde bir an evvel şehadete erişip sevgiliye kavuşma arzusu vardı.Ebu Bekir (ra)'den izin istedi.Halife gözleri dolu dolu Bilal'e sordu;'Sen gidersen kim bize ezan okuyacak Ya Bilal?'Bilal (ra) göz pınarlarında kaynayan elem dolu yaşlarla cevap verdi:-Ben Allah Rasulünden (sav) sonra kimse için ezan okuyamam.Halifenin izniyle Medineden ayrılan Hz. Bilal (ra) ömrünün kalan kısmını Şam'da geçirecektir.Seven ile sevilen, aşık ile maşuk arasında anlaşılması güç cazibe vucuda gelir.Hasret her iki tarafıda yoklamaktadır.Hz Bilal (ra) mana aleminde aşkıyla yanıp tutuştuğu sevgililer sevgilisini (sav) görür.Kainatın Efendisi (sav) Bilal'i huzuruna davet eder.Sanki 'ERİHNA YA BİLAL!' demektedir.Bu davet Bilal (ra)'ı sevinç gözyaşlarına boğar.Bilal'in kalbi yerinden fırlayacakmış gibi hızla atmaktadır.El etsen ırmaklar yollara düşerGül geri döner gülşenine Ya Rasul!Ay örtülere bürünür bulutlar yürür peşindenGüneş bin bende olur bir şem'ine Ya Rasul!Gül gülşenine dönmektedir.Bilal'in ayrılırken hissettiği bir an evvel uzaklaşma duygusu, şimdi biran evvel kavuşma iştiyakına dönmüştü.Bilal (ra) ile birlikte sanki bütün mevcudatın acelesi vardı.Yollar bile bir başka uzanmaktaydı.Bilal'in (ra) nasır tutmuş mübarek ayakları altında Medine.Ana şehir! Yar şehir!Canan şehir can şehir!Peygamber-i Zişana kucaklar açan şehir!Kutsal belde şimdide Bilal'i kucaklamaya hazırlanmaktadır.Özlemin neşeye, ayrılığın vuslata,sıkıntıların vuslata dönüştüğü yolculuk nihayet bulmuştu.Halife Hz. Ömer (ra), Bilal'in dönüşünü işitmiş, namaz vakti ondan ezan okumasını istemişti.Vakit aşığın yürek yangınını maşuka sunma vaktidir.Yıllardır susan bülbülün şakıma vaktidir.Bilal(ra) her zamanki yerine çıktı ve ezan okumaya başladı.Medine halkı Bilal'in sesiyle birlikte sokaklara döküldü.Küçük-büyük,genç-ihtiyar,kadın-erkek,herkes mescidi Nebeviyye koştu.Medinede yer yerinden oynamıştı.Bir duygu sağanağı, bir gözyaşı seliki;Bilal'in etrafında halka halka toplandı.Sahabe adeta Rasulullah (sav)'ın devrini yaşıyordu.Sanki Allah Rasulü (sav) Bilal(ra)'ın sesiyle onlara sesleniyordu.Medine halkı vecd içinde 'Hoş geldin Ya Bilal!Hoş geldin Ya RasulAllah!'diyorlardı.Bilal (ra) ezan okudu.Onlar ağladılar.Onlar ağladılar.Bilal (ra) okudu.Ağladılar.Ağladılar.Ağladılar.Daha önce hiç ağlamadıkları kadar ağladılar.İçlerinden en çok ağlayan ise Halife Hz. Ömer'di.Asırlardır okunan ezanlar hep Rasulullah(sav)'ın özlemini taşımaktadır.Her müezzin bunalan ümmetin | |
|
YILDIZIM Admin
Mesaj Sayısı : 1718 Points : 4204 Kayıt tarihi : 03/09/09
| Konu: Geri: BiZi FeRaHLaT Ya BiLaL ! C.tesi 12 Ara. 2009 - 19:53 | |
| | |
|