YILDIZIM Admin
Mesaj Sayısı : 1718 Points : 4204 Kayıt tarihi : 03/09/09
| Konu: ORUCUN VE RAMAZAN AYININ FAZİLETİ Perş. 3 Eyl. 2009 - 18:35 | |
| Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Ademoglunun her ameli katlanir. (Zira Cenab-i Hakk'in bu husustaki sunneti sudur Hayir ameller en az on misliyle yazilir, bu yediyuz misline kadar cikar. Allah Teala Hazretleri (bir hadis-i kudside) soyle buyurmustur: "Oruc bu kaideden harictir. Cunku o sirf benim icindir, ben de onu (diledigim gibi) mukafaatlandiracagim. Kulum benim icin sehvetini, yiyecegini terketti."
"Oruclu icin iki sevinc vardir: Biri, orucu actigi zamanki sevincidir; digeri de Rabbine kavustugu zamanki sevincidir. Oruclunun agzindan cikan koku (haluf), Allah indinde misk kokusundan daha hostur.''
Bir rivayette de soyle buyrulmustur: "Oruc perdedir. Biriniz birgun oruc tutacak olursa kotu soz sarfetmesin, bagirip cagirmasin. Birisi kendisine yakisiksiz laf edecek veya kavga edecek olursa "ben orucluyum!'' desin (ve ona bulasmasin).''Buhari, Savm 2, 9, Libas 78; Muslim,Siyam 164 (1151); Muvatta, Siyam 58, (1, 310); Ebu Davud, Savm 25 (2363); Tirmizi, Savm 55, (764); Nesai, Siyam 41, (2, 160-161); Ibnu Mace, Siyam 1, (1638), Edeb 58, (3823).
Yine Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kim Allah Teala yolunda bir gun oruc tutsa, Allah onunla ates arasına, genisligi sema ile arz arasini tutan bir hendek kilar.'' Tirmizi, Cihad 3, (1624).
Ebu Umame (radiyallahu anh) anlatiyor: "Ey Allah'ın Resulu dedim, bana oyle bir amel emret ki (yaptigim takdirde) Allah beni mukafaatlandirsin.'' "Sana dedi, orucu tavsiye ederim, zira onun bir esi yoktur.” Nesai, Siyam 43, (4, 165).
Sehl Ibnu Sa'd (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Cennette Reyyan denilen bir kapi vardir. Oradan sadece oruclular girer. Oruclular girdiler mi artik kapanir, kimse oradan giremez." Buhari, Savm 4, Bed'u'l- Halk 9; Muslim, Siyam 166, (1152); Nesai, Siyam 43, (4, 168); Tirmizi, Savm 55, (765).
Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kim bir orucluya iftar ettirirse, kendisine onun sevabi kadar sevap yazilir. Ustelik bu sebeple oruclunun seyabindan hicbir eksilme olmaz.'' Tirmizi, Savm 82, (807); Ibnu Mace, Siyam 45, (1746).
Yine Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "ResuluIIah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Ramazan ayi girdigi zaman cennetin kapilari acilir, cehennemin kapilari kapanir ve seytanlar da zincire vurulur." Buhari, Savm 5, Bed'u'I-Halk 11, Muslim, Siyam 2, (1079); Nesai, Siyam 5, (4, 129).
Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Ramazandan sonra hangi oruc efdaldir?'' diye sorulmustu, su cevabi verdi: "Ramazani ta'zim icin Sa'ban!" Tekrar soruldu: "Hangi sadaka efdaldir?'' "Ramazanda verilen!'' cevabini verdi.'' Tirmizi, Zekat 28, (663).
Peygamber Efendimiz bir hadis-i şeriflerinde buyuruyor ki: “Oruç perdedir. Biriniz bir gün oruç tutacak olursa kötü söz sarf etmesin, bağırıp çağırmasın. Birisi kendisine yakışıksız laf söyleyecek veya onunla kavga edecek olursa, “Ben oruçluyum, desin (ona bulaşmasın).”
Peygamber Efendimiz (s.a.v.): “Kim yalan söylemeyi, yalanla iş yapmayı bırakmazsa, Allah’ın onun yemesini, içmesini terk etmesine ihtiyacı yoktur.” buyuruyor.
“Oruçlunun uykusu ibadettir. Susması tesbihtir, amelleri misliyle kabul edilir, duası makbuldür, günahı affedilir.” buyuruyor Rasulullah (s.a.v.) Efendimiz.
Rasulullah Efendimiz: “Oruç tutunuz ki sıhhat bulasınız.” buyurmuştur.
Rasulullah Efendimizin: “Nice oruçlu insan vardır ki, orucundan nasibi sadece aç ve susuz kalmasıdır. Ve nice geceleri ibadetle geçiren vardır ki, bundan nasibi sadece uykusuz kalmasıdır.”
Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Her iftar vaktinde Allah tarafindan (cehennemden) azad edilen kimseler bulunur. Bu, (Ramazanin) her gecesinde olur."
Hz. Enes Ibnu Malik radiyallahu anhuma anlatiyor: "Ramazan ayi girmisti. Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bu mubarek aya girmis bulunuyorsunuz. Bu ayda bir gece vardir ki bin aydan hayirlidir. Bu gecenin hayir ve bereketinden mahrum kalan bir kimse, butun hayirlardan mahrum kalmis gibidir. Onun hayri ise sadece (uhrevi saadetten) mahrum kimseye haramdir."
YOLCULUKTA ORUC TUTULUR MU?
Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Yolculuk (sefer) sirasinda oruc tutmak birr (denen makbul ve mahbub amelden) degildir."
Abdurrahman Ibnu Avf radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Seferde Ramazan orucu tutan hazerde oruc tutmayan gibidir."
Hz. Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bir seferdeydi. Etrafina insanlarin toplandigi bir adam gordu, ona golge yapiyorlardi. "Nesi var?" diye sordu. "Oruclu biri!'' dediler. Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Seferde oruc birr (Allah'i memnun edecek dindarlik) degildir!" buyurdular.'' Buhari, Savm 36, Muslim, Siyam 92, (1115); Ebu Davud, Savm 43, (2407); Nesai, Savm 48 (4, 176).
Muhammed Ibnu Ka'b anlatiyor: "Ramazanda Enes Ibnu Malik (radiyallahu anh)in yanina geldim. Sefer hazirligi yapiyordu. Devesi hazirlandi, yolculuk elbisesini giydi. Yemek getirtip yedi. Ben kendisine: "(Yola cikarken orucu bozmak) sunnet midir?" diye sordum. "Evet!" dedi ve binegine atlayip yola cikti." Tirmizi, Savm 76, (799, 800).
RAMAZANDA BIR GUN YEMENIN (ORUCU BOZMANIN) KEFARETI
Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a bir adam geldi ve: "Ey Allah'in Resulu, helak oldum" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Seni helak eden sey nedir?" diye sorunca: "Oruclu iken hanimima temas ettim" dedi. Bunun uzerine Resulullah'la aralarinda su konusma gecti: "Azad edecek bir kole bulabilir misin?" "Hayir!" "Ust uste iki ay oruc tutabilir misin?" "Hayir!" "Altmis fakiri doyurabilir misin?" "Hayir!" "Oyleyse otur!" Biz bu minval uzere beklerken, Aleyhissalatu vesselam'a icerisinde hurma bulunan bir buyuk sepet getirildi. "Soru sahibi nerede?" diyerek adami aradi. Adam: "Benim! Buradayim!" deyince, Aleyhissalatu vesselam: "Su sepeti al, tasadduk et (başkalarına dağıt)!" dedi. Adam: "Benden fakirine mi? Allah'a yemin ediyorum, Medine'nin su iki kayaligi arasinda benden fakiri yok!" cevabini verdi. Bunun uzerine Resulullah gulduler ve: "Oyleyse bunu ehline yedir!" buyurdular." Buhari, Savm 29, 31, Hibe 20, Nafahat 13, Edeb 68, 95, Kefaretu'l- Eyman 3, 4, Hudud 26; Muslim, Siyam 81, (1111); Muvatta, Siyam 28, (1, 296, 297); Ebu Davud, Savm 37, (2390, 2391, 2392, 2393); Tirmizi, Savm 28, (724).
GECE (TEHECCÜD) ve TERAVIH NAMAZI
Hz. Peygamber’in: “Farz olanı müstesna namazın efdali, kişinin evinde kıldığı namazdır.” sözünü alimler, teheccüd namazına hamletmişlerdir.
Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh)'nin anlattigına gore: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) onlari, kesin bir emirde bulunmaksizin ramazan gecelerini ihyaya tesvik ederdi. (Bu maksadla) derdi ki: "Kim ramazan gecesini, sevabina inanarak ve bunu elde etmek niyetiyle namazla ihya ederse gecmis gunahlari affedilir."
Bir rivayette soyle gelmistir:"Kadir gecesinin, kim sevabina inanip onu kazanmak umudiyle ihya ederse gecmis gunahlari affedilir.'' Buhari Teravih 1, Muslim, Musafirin174 (759); Ebu Davud, Salat 318, (1371); Tirmizi, Savm 83, (808) ; Nesai, Siyam 39, (4,154,155) ; Muvatta, Salat fi Ramazan 2, (1,119).
Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Ramazan ayinda, diger aylarda gorulmeyen bir gayrete girerdi. Ramazanin son on gununde ise cok daha siddetli bir gayrete gecerdi. Son on gunde. geceyi ihya eder, ailesini de (gecenin ihyasi icin) uyandirirdi, izarini da baglardi." Buhari, Fadlu Leyleti'l-Kadir 5, Muslim, i'tikaf 8, (1175); Ebu Davud, Salat 318; (1376); Tirmizi, Savm 73, (796) ; Nesai, Kiyamu ' 1-leyl 17, (3, 218).
3005 - Hz. Aise (radiyallahu anha)anlatiyor:"Resulullah (aleyhisalatu vessalam) (bir gece) mescidde (nafile) namazi kilmisti. Bir cok kimsede (ona iktida ederek) namaz kildi. (Sabah olunca "Resulullah gecleyin mescidde namaz kildi" diye konustular.) Ertesi gece de Efendimiz namaz kildi. (Halk yine onlari konustu, katilacaklarin) sayisi iyice artti. Ucuncu (veya dorduncu) gece halk yine toplandi.(Oyle ki mescid, insanlari alamayacak hale gelmisti.) Ancak aleyhissalatu vessalam (bu dorduncu gecede) yanlarina cikmadi. Sabah olunca Efendimiz: "Yaptiginizi gordum. Size cikmamdan beni alikoyan sey, namazin sizlere farz oluvermesinden korkmamdir" dedi. Iste bu hadise ramazanda ceryan etmisti." Buhari Salatu't-Teravih 1, Cum'a 29, 5; Muslim, Musafirin, 177, (761); Muvatta; Salat-fi'r Ramazan 1, (1, 113); Ebu Davud, Salat 318, (1373, 1374); Nesai, Kiyamu'l-Leyl: 4, (3, 202).
UNUTARAK VEYA YANLIŞLIKLA ORUCU BOZMA
Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kim oruclu oldugu halde unutur ve yerse veya icerse orucunu tamamlasin. Cunku ona Allah yedirip icirmistir." Buhari, Savm 26, Eyman 15; Muslim, Siyam 171, (1155); Tirmizi, Savm 26, (721); Ebu Davud, Savm 39, (2398).
Hz. Ebû Bekir (RA)'in kızı Esma (RA) diyor ki: Bizler Peygamber (SAV)'in hayatında yağışlı bir günde iftar ettik, sonra da güneş meydana çıktı. Bu Esma (RA) hadisinin ravilerinden Hişam b. Urve'ye: "Onlar, Hz. Peygamaber (SAV) tarafından bu günün orucunu kaza etmekle emredildiler mi?" diye soruldu. Hişam: "Kaza etmekten kurtuluş yoktur" (yani ödemek lâzımdır) dedi. Hadis-i Şerif güneşin battığını, iftar vaktinin olduğunu zannederek orucunu açıp, sonra güneşin batmadığını anlayan kişiye o günün orucunu kaza etmesinin gerekli olduğuna delâlet etmektedir. Bu durumda olan kişiye keffaret gerekmez.
Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Ben ve Hafsa oruclu idik. Bize yiyecek hediye edildi. Ondan yedik. Resulullah aleyhissalatu vesselam yanimiza girdi. Hafsa (cur'ette) babasi gibiydi, sozde benden evvel davranip: "Ey Allah'in Resulu, biz, Aise ve ben nafile oruca niyet etmis, bu niyetle sabaha kavusmustuk. Bize bir yemek hediye edildi. Biz de ondan yedik" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Bunun yerine bir baska gun kaza orucu tutun!" buyurdu." Muvatta, Siyam 50, (1, 306); Ebu Davud, Savm 73, (2457); Tirmizi, Savm 36, (735).
Esma Bintu Ebi Bekr radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah zamaninda bulutlu bir gunde orucumuzu actik. Sonra gunes dogdu. Hisam'a: "Kaza emredildi mi?" diye soruldu. "Kazasiz olur mu?" diye cevap verdi." Buhari, Savm 46; Ebu Davud, Savm 23, (2359).
BAYRAM NAMAZI İLE İLGİLİ
Bureyde (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), ramazan bayrami namazinda bir seyler yemeden cikmazdi. Kurban bayraminda ise, namazdan donunceye kadar bir sey yemezdi." Tirmizi, Salat 390, (542).
Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bayram namazina giderken bir yoldan gider, donerken baska bir yoldan donerdi.'' Ebu Davud, Salat 254, (1156).
Sa'd el-Karaz ve Ibnu Omer radiyallahu anhum anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatuvesselam bayram namazina yuruyerek gider, yuruyerek donerdi."
KADINLAR BAYRAM NAMAZINA GIDER
Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, her iki bayramda da kizlarini ve hanimlarini (musallaya) cikarirdi."
Ummu Atiyye (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah bize, bayram namazlarina genc kizlari, cadirda kalan genc bakireleri, ve hayizli kadinlari da cikarmamizi emretti. Hayizlilarin da katilmalari muslumanlarin cemaatlerini gormeleri, dualarinda hazir bulunmalari icindi, bunlar namazgahlarin disinda kalacaklardi." Buhari, lydeyn 15, 20, Hayz 23, Salat 2, Hacc 81; Muslim, Iydeyn 10, (890); Ebu Davud, Salat 247, (1136-1139); Tirmizi, Salat 388, (539, 540); Nesai, Iydeyn 3, 4, (3, 180, 181).
TEMİZLİK
Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) soyle demistir: "Oruclu, gunun basinda ve sonunda misvak kullanir.'' Buhari, Savm 25
RAMAZANI ORUÇLA KARŞILAMAYIN
Yine Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Sizden kimse, ramazani bir veya iki gun onceden oruc tutarak karsilamasin. Eger bir kimse, onceden oruc tutmakta idiyse, orucunu tutsun.'' Buhari, Savm 14; Muslim, Savm 21, (1082); Ebu Davud, Savm 11, (2335); Tirmizi, Savm 2, (684); Nesai, Savm 31, 32 (4, 149).
SEVVAL'DEN ALTI GUN
Eyub (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kim Ramazan orucunu tutar ve ona Sevval ayindan alti gun ilave ederse, sanki yil orucu tutmus olur." Muslim, Siyam 204, (1164); Tirmizi, Savm 53, (759); Ebu Davud, Savm 58, (2432).
IFTAR ZAMANI
Sehl Ibnu Sa'd (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Insanlar iftarda ta'cile (acele etmek) yer verdikleri muddetce hayir uzere devam ederler." Buhari, Savm 45; Muslim, Siyam 48, (1098); Muvatta, Siyam 6, (1, 288); Tirmizi, Savm 13, (699).
Imam Malik'ten anlatildigina gore, Abdulkerim Ibnu Ebi'I-Muharik'in soyle soyledigini isitmistir: "Nubuvvet (peygamberlik) amellerinden biri de iftarin ta'cili (one alinmasi), sahurun da te'hir edilmesidir.'' Muvatta, Kasru's-Salat 46, (1, 158).
Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) namaz kilmazdan once bickac taze hurma ile orucunu acardi. Eger taze hurma yoksa kuru hurma ile acardi. Eger kuru hurma da bulamazsa birkac yudum su yudumlardi." Ebu Davud, Savm 22, (2556); Tirmizi, Savm 10, (694).
Mu'az Ibnu Zuhre anlatiyor: "Bana ulasti ki, Resulullah aleyhissalatu vesselam, iftar ettigi zaman su duayi okurdu: "Allahumme leke sumtu ve ala rizkike eftartu. (Ey Allahim senin rizan icin oruc tuttum ve senin rizkinla orucumu aciyorum.)" Ebu Davud, Savm 22, (2358).
Abdullah Ibnu Amr Ibni'l As radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Surasi muhakkak ki, oruclunun iftarini actigi zaman reddedilmeyen makbul bir duasi vardir."
ORUC BEDENIN ZEKATIDIR
Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullahaleyhissalatu vesselambuyurdular ki: "Herseyin bir zekati (temizlenme vasitasi) vardir, cesedin zekati oructur."
ORUCLUNUN YANINDA BAŞKASI YERSE
Bureyde radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Bilalradiyallahu anh'a: "Yemek ye, ey Bilal!" demisti. "Ben orucluyum!" diye karsilik verdi. Bunun uzerine Aleyhissalatu vesselam: "Biz riziklarimizi yiyoruz. Bilal'in rizkinin fazli cennettedir. Ey Bilal yaninda yemek yenen oruclunun kemiklerinin tesbih ettigini ve meleklerin de onun icin istigfarda bulundugunu hissettin mi?" buyurdular."
Abdullah Ibnu'z-Zubeyr radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatuvesselam Sa'd Ibnu Muaz'in yaninda iftar acmisti. Soyle buyurdular: "Yaninizda oruclular iftar etti. Yemeklerinizden ebrar olanlar yedi, size de melaikeler rahmet duasinda bulundular." | |
|