İyi bir insanın gönlüne herhangi bir şey yüzünden bir kötülük gelirse, bu boş yere gelmez!
O sezişi, o anlayışı Hakk´ın anlayışı bil, vehim bilme! Müminin gönlündeki nur, o anlayışı levhinden, levh-i mahfûz´dan okumuştur!
Güzel huylu Yâkup peygamber de, kardeşleri Yûsuf için izin almak istedikleri zaman
Yâkup, ´´Şunu biliyorum ki, onun benim yanımdan ayrılması gönlümü yakıyor, içime dert, bir mahzunluk getiriyor!
Şu gönlüm beni hiç aldatmaz, hiç yalan söylemez! Çünkü gönülde, arş nûrunun parıltısı var!
Yâkup´un gönlüne gelen şey, bu işteki fesadın, kötülüğün kat´i bir delîli fakat, kazâ ve kaderden korunması mümkün değildi!
İçine belirli şüpheler düştüğü halde, yine de Yûsuf´u gönderdi. Çünkü, kazâ ve kaderden korunması mümkün değildi!
Şu kazânın, şu kaderin çeşit çeşit, renk renk işleri, gözbağları var, ´´Allah ne dilerse o olur.´´
Gönül, kaderin hünerini hem bilir, hem bilmez, mührünü basmak, hükmünü yürütmek için demiri bile mum gibi yumuşatır.
Gönül der ki, ´´Mâdem ki Allah´ın takdîri böyle, O böyle olmasını istiyor, varsın olsun
HZ.MEVLÂNÂ (K.S) - MESNEVİ ŞERİF