Peygamberimiz (a.s.m.) Sahabe hanımlara, Hz. Fatma’nın (r.a.) evini, odasını hazırlamaları ricasında bulundu. Kadınlar, Hz. Fatma’nın gelin gideceği eve gittiler. Odanın içersine yumuşak toprak serdiler. Hurma kabuğundan yastık yaptılar. Düğün yemeği olarak hazırlıkta bulundular. Sonra da Hz. Fatma’nın çeyizini getirdiler, yerleştirdiler.
Hz. Fatma’nın çok az bir çeyizi vardı. Çeyizi taşınırken Peygamberimiz ona baktı ve şöyle bir duada bulundu. “Ya Rab! Senin haram kıldığın israftan çekinen şu iki insana bu eşyayı hayırlı ve bereketli kıl!”
Çeyizi çok az olduğu halde, Fatma Validemiz bundan en küçük bir rahatsızlık bile duymuyordu. Çünkü o, insanın değerinin altın ve gümüşle ölçülemeyeceğini çok iyi biliyordu. Resulullahın kızı olduğunu şu konuşmasıyla ortaya koydu:
“Canım babacığım, evlenen her kızın mehri altın ve gümüş ile takdir ediliyor. Ben de bunu istersem, senin kızın olmamın ne manası kalır? Ben, evlilik mehrimin Kıyamet Günü günahkârlara ulaşan şefaatinin olmasını, bu sayede onların Allah’ın affına uğramasını isterim.”
Peygamberimiz (a.s.m.), “Ey Fatma, ebediyen mesut ol. Bu davranışınla Peygamber kızı olduğunu ispat ettin” buyurarak ona iltifatta bulundu.
Bir ibret tablosu olması bakımından “Kadınların Sultanı”nın çeyizini anlatalım.
• Üç minder
• Saçaklı bir halı
• İçi hurma lifi ile doldurulmuş bir yastık
• İki tane el değirmeni
• Bir tane su kırbası
• Topraktan yapılmış bir su testisi
• Meşinden yapılmış bir su bardağı
• Bir elek
• Bir havlu
• Bir koç postu
• Eskimiş, tüyü dökülmüş bir kilim
• Hurma yaprağından örülmüş bir sedir
• İki elbise
• Bir kadife yorgan
Hz. Fatma ile Hz. Ali, hayatları boyunca bu eşyaya bir şey eklemeyecekler, fakat züht ve takva ile yaşayarak mesut bir aile tablosunu ortaya koyacaklardır.
emine yüksel