Akabe Forum Radyo
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


İslami makaleler
 
AnasayfaGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yapRadyo DinleMp3 Dinle Kur'an Dinledini bilgi yarismasi

 

 SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
YILDIZIM
Admin
YILDIZIM


Mesaj Sayısı : 1718
Points : 4204
Kayıt tarihi : 03/09/09

SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 Empty
MesajKonu: SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 2   SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 EmptyÇarş. 2 Ara. 2009 - 16:19

BOYKOT

Peygamberliğin gelmesinin üzerinden altı yıl geçmiş, yedinci yıla girilmişti. Müslümanların bir kısmı, Habeş ülkesine hicret ederek emniyete kavuşmuş; Hazma (r.a), Hz.Ömer (r.a) gibi Kureyş’in ileri gelenleriyle Müslümanlar güç kazanmış; İslam, diğer Arap kabileleri arasında da duyulmaya başlamıştı. Çok geç olmadan bu gidişe bir son vermek gerektiğini düşünen Kureyşli müşrikler, Hz.Peygamberi (s.a.s) öldürmek için aralarında anlaşmaya vardılar.

Müşriklerin aralarında yaptıkları anlaşmanın haberi, Ebu Talib’in kulağına kadar gelmekte gecikmedi. Yeğeni hakkında endişeye kapılan Ebu Talib, Haşimoğullarını toplantıya çağırdı. Müslüman olsun, olmasın hepsi; kimisi din, kimisi akrabalık gayretiyle Hz.Peygamberi (s.a.s) koruma hususunda anlaştılar.

Haşimoğullarının yaptıkları toplantıyı haber alan Müşrikler de ayrı bir yerde yeni bir toplantı daha yaptılar. Toplantıda, Hz.Peygamber (s.a.s), öldürülmek üzere kendilerine verilinceye kadar devam etmek üzere şu konularda anlaşmaya vardılar:
- Haşimoğullarına kız verilmeyecek, onlardan kız alınmayacak,
- Yapılan her türlü ticari faaliyet durdurulacak,
- Onlarla oturulmayacak, görüşülmeyecek, konuşulmayacak,
- Barış istekleri asla kabul edilmeyecek ve acınmayacak
Üzerinde anlaştıkları maddeleri bir kağıda yazıp mühürlediler ve verdikleri sözden dönmemek için de Kabe’nin içine astılar.

Ebu Talib, “anlaşmadan vazgeçmeleri, dostluk bağlarını koparmamaları, bunun kabileler arasında kanlı savaşlara sebep olabileceği” yönünde uyarılarda bulunduysa da bir sonuç alamadı. Haşimoğulları için yıllar sürecek, zorluklarla dolu bir dönem başlıyordu.

İran-Bizans Savaşı Hakkında Bahse Girilmesi
Peygamberliğin 8. yılıydı. İran ordusuyla Bizans ordusu, Şam topraklarında karşı karşıya gelmiş ve Bizanslılar yenilgiye uğramışlardı. İran orduları, Anadolu içlerinde ilerlemiş, hatta İstanbul önlerine kadar gelmiş ve Bizans çok ağır bir anlaşma yapmak zorunda kalmıştı.

Müşrikler, kendi inançlarına daha yakın buldukları İran’ın zaferine seviniyorlardı. Bir toplantıda Ebubekir’e (r.a),
- Siz kitap ehlisiniz, Hristiyanlar da. Farslı kardeşlerimiz, sizin gibi kitap ehli olanlara galip geldiler. Çarpışacak olsak, biz de size mutlaka galip geliriz.
demeleri üzerine şu ayetler indirildi:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
YILDIZIM
Admin
YILDIZIM


Mesaj Sayısı : 1718
Points : 4204
Kayıt tarihi : 03/09/09

SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 Empty
MesajKonu: Geri: SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2   SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 EmptyÇarş. 2 Ara. 2009 - 16:19

Elif, Lâm, Mîm.
30/1
Rumlar, (Arabistan'a) en yakın bir yerde (İranlılara) yenildi. Ama onlar (bu) yenilmelerinden sonra birkaç (3-9) yıl içinde onları yeneceklerdir. (Bundan) önce de sonra da emir yalnız Allah'ındır. İşte o gün mü'minler Allah'ın yardımıyla sevineceklerdir. (Allah) dilediğine yardım eder (zafere ulaştırır). O, mutlak gâliptir, çok merhametlidir.
30/2-3-4-5
(Mecûsî İranlıların, 613-616 yıllarında, Suriye, Mısır ve Anadolu'da Bizanslıları yenmesine Mekke müşrikleri sevinmişlerdi. Müslümanlar da Bizanslılara, Ehl-i Kitap olduklarından, üzülüyorlardı. Bu yüzden müşrikler, Kitaplıların yenildiğini dillerine dolayarak, müslümanlarla alay ediyorlar ve "Biz de onlara gâlip geleceğiz" diyorlardı. İşte ilk âyetler 3-9 yıl içinde İranlıların yenileceğini bildirmektedir. Gerçekten 624 yılında Romalılar İran'a girdiler, aynı gün müslümanlar da Bedir'de müşriklere gâlip geldiler.)
Beydâvî; Celâleyn; Elmalılı, V, 3796.
(Bu) Allah'ın vaadidir. Allah vaadinden caymaz. Fakat insanların çoğu bilmezler.
30/6

Ebubekir (r.a) doğruca, daha önce konuşmanın geçtiği müşriklerin yanına gitti:
- Siz İranlıların, kitap ehline galip gelmesine seviniyor musunuz? Hiç sevinmeyin! Rumlar, muhakkak İranlılara galip gelecekler! Bunu bize Resulullah (s.a.s) haber verdi.
- Sen yalancısın!
- Ey Allah’ın düşmanı, yalancı olan sensin! Eğer 3 yıla kadar Rumlar galip gelirlerse, bana 10 deve vermeyi kabul ediyor musun?
- Gelmezlerse sen bana 10 deve vereceksin!

Übey bin Halef ile 10 devesine bahse tutuştular. Ebubekir (r.a), olanları Hz.Peygamber’e (s.a.s) anlattı. Hz.Peygamber (s.a.s):
- Ayette geçen “bid”, 3 ile 9 yıl arası bir süreyi ifade eder. Sen git, süreyi uzat ve deve sayısını da artır.
buyurdu. Ebubekir (r.a), Übey’in yanına gitti:
- Galiba bahse girdiğine pişman oldun!
- Hayır, pişman olmadım. İstersen bahisteki develerin sayısını artıralım, süreyi de uzatalım. Kazanan 100 deve alsın, süre de 9 yıl olsun?
- Tamam, öyle yapalım!

Übey, bahsin süresi dolmadan, Uhud’da aldığı bir yara sonucu öldü. Rumlar, 9 yıl dolmadan güçlendiler ve İranlılar’ı ağır bir yenilgiye uğrattılar. Hz.Ebubekir (r.a), Übey’in mirasçılarından 100 deveyi alarak Hz.Peygamber’e (s.a.s) getirdi. Hz.Peygamber (s.a.s) de, onları fakirlere dağıtmasını emretti. Kur’an’ı Kerim’in verdiği haber doğru çıkmıştı. Bunu gören Mekkeli müşriklerden bazıları Müslüman oldular.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
YILDIZIM
Admin
YILDIZIM


Mesaj Sayısı : 1718
Points : 4204
Kayıt tarihi : 03/09/09

SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 Empty
MesajKonu: Geri: SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2   SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 EmptyÇarş. 2 Ara. 2009 - 16:21

Haşim Oğullarının Sıkıntıya Düşmeleri
Haşim Oğullarına karşı başlatılan boykot 3. yılına girmişti. Müşrikler, Haşimoğullarıyla kendileri alış veriş yapmadıkları gibi, dışarıdan gelenlerinde alış veriş yapmalarını engel oluyorlardı. Hz.Peygamber (s.a.s), hanımı Hz.Hatice (r.a) ve Ebu Talib, Haşimoğullarının sıkıntılarını gidermek için bütün mallarını harcadılar. Fakat yokluk son haddine ulaşmıştı. Ağaç kabuklarını ve yapraklarını yemeye, kuru deri parçalarını ıslatıp kemirmeye başladılar. Açlıktan ağlaşan çocukların feryatları Haşimoğullarının mahallelerinin dışından duyuluyordu. Bu duruma bazıları sevinirken, kimileri de üzülüyordu. Anlaşmaya rağmen gizli gizli yardım etmeye çalışanlar çıkmaya başladı.

Ayın Yarılması
Kureyş müşriklerinden bazılarıyla Hz.Peygamber (s.a.s) arasında şu konuşma geçmişti:
- Eğer gerçekten peygambersen, ayın bir yarısını Ebu Kubeys dağı, diğer yarısını da Kuaykıan dağı üzerinde görülmek üzere ikiye ayır.
- Bunu yaparsam iman eder misiniz?
- Evet, iman ederiz!
Hz.Peygamber (s.a.s), müşriklerin istediği şeyi kendisine vermesi için Allah’a dua ediyordu. Ayın dolunay olduğu bir gün, Cebrail (as),
- Ya Muhammed (s.a.s)! Mekkeliler’e, “bu gece mucizeyi seyretmelerini söyle”
diyerek duasının kabul olduğunu bildirdi. Hz.Peygamber (s.a.s) de Cebrail’in (as) söylediklerini onlara haber verdi. Gece, ay bir yarısı Ebu Kubeys dağının üzerinde, diğer yarısı da Kuaykıan dağı üzerinde olduğu halde doğdu, bir süre sonra da birleşti. Bunun üzerine Hz.Peygamber (s.a.s),
- Şahit olun!
buyurdu. Hem müşriklerden, hem de Müslümanlardan pek çok kimse de buna şahit oldular. Sahabeden pek çok kimse olayı bizzat gördüklerini nakletmektedirler. Olaya şahit olan müşrikler ise, büyük bir şaşkınlığa kapılmışlardı:
- Muhammed (s.a.s) bizi sihirledi!
- O ayı sihirledi, sununda ay yarıldı!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
YILDIZIM
Admin
YILDIZIM


Mesaj Sayısı : 1718
Points : 4204
Kayıt tarihi : 03/09/09

SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 Empty
MesajKonu: Geri: SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2   SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 EmptyÇarş. 2 Ara. 2009 - 16:21

demekten kendilerini alamıyorlardı. Aralarından bazıları,
- Sihri bütün yer yüzünü sihirlemeye yetmez ya! Başka beldelerden, yanınıza gelecek olanlara sorunuz.
fikrini ileri sürdüler. Fakat çevreden gelen yolcular da olayı doğruluyorlardı. Yine de inanmaya yanaşmadılar.

Allah (c.c) bu durumu Kur’an-ı Kerimde şu şekilde anlatmaktadır:
(Kıyâmet) saat(i) yaklaştı ve ay yarıldı (ve birleşti).4 [bkz. 16/1; 21/1; 33/63]
54/1
Onlar (müşrikler) bir delil (mûcize) görseler de yine yüz çevirirler: "(Bu), devam edegelen bir sihirdir" derler.
54/2
(Peygamberi) yalanladılar, hevâ ve heveslerine uydular. Halbuki her iş kararlaştırılmış (Allah'ın dilediği gibi gerçekleşecek)tir.
54/3
Andolsun ki, onlara içinde (ibret alıp da kendilerini küfür ve inattan) alıkoyacak şeyler, üstün hikmet bulunan haberlerden niceleri gelmiştir; fakat (onlara gelen) uyarılar (kendilerine) hiç fayda vermiyor. [bkz. 10/101]
54/4-5
O halde (Rasûlüm!) Dâvet edici (İsrâfil'in) görülmemiş müthiş bir şeye (yeniden dirilmeye) çağırdığı gün, sen de onlardan yüz çevir.
54/6
Gözleri, (korkudan yere) eğik bir halde kabirlerden çıkarlar; onlar tıpkı (etrafa) yayılan çekirgeler gibidirler,
54/7
O çağırıcıya (boyunlarını uzatıp) koşarlarken kâfirler (o zaman içlerinden) "Bu çok çetin bir gündür!" derler.
54/8
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
YILDIZIM
Admin
YILDIZIM


Mesaj Sayısı : 1718
Points : 4204
Kayıt tarihi : 03/09/09

SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 Empty
MesajKonu: Geri: SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2   SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 EmptyÇarş. 2 Ara. 2009 - 16:22

Kabe’ye Asılan Anlaşmanın Güveler Tarafından Yenmesi
Haşim Oğullarına uygulanan boykot üçüncü yılını doldurmak üzereydi. Hz.Peygamber (s.a.s), amcası Ebu Talib’in yanına geldi:
- Ey amca! Rabbim olan Allah (c.c), Kureyşlilerin Kabe’ye astıkları sayfaya ağaç kurdunu (güvesini) musallat etti. Allah’ın (c.c) isminden başka, yazılan anlaşma maddelerinden hiç birini bırakmadı, hepsini kemirdi.
- Bunu sana Rabbin mi haber verdi?
- Evet!
- Ey kardeşimin oğlu! Bu haber verdiğin şey gerçek midir?
- Evet! Vallahi gerçektir!
Ebu Talib, haberi kardeşlerine anlattı. Kardeşleri:
- Bu hususta kanaatin nedir?
- Vallahi, O bana hiçbir zaman yalan söylememiştir. En güzel şekilde giyinerek Kureyşlilerin yanlarına gidelim ve bu haberi onlara bildirelim.

Hep birlikte hazırlanarak Kabe’ye gittiler. Kureyşlilerin ileri gelenleri Kabe’nin yanında oturuyorlardı. Ebu Talib ile yanındakileri görünce, Hz.Peygamberi (s.a.s) kendilerine teslim etmeyi kabul etmek zorunda kaldıklarını düşündüler, hemen meclislerine aldılar. Ebu Talib:
- Ey Kureyş topluluğu! Hiçbir zaman yalan söylememiş olan kardeşimin oğlu bana, anlaşmayı yazmış olduğunuz sayfanıza, Allah’ın (c.c) ağaç kurdunu musallat kıldığını ve anlaşma maddelerinin tamamının kemirildiğini haber verdi. Haydi anlaşmayı yazmış olduğunuz sayfanızı getirin! Eğer söylediği doğru çıkarsa, vallahi en sonuncumuz ölünceye kadar Onu size teslim etmeyiz! Ama siz de bu yaptıklarınızdan vazgeçin! Eğer dediği doğru çıkmazsa, kardeşimin oğlunu size teslim ederim. Siz de Ona istediğiniz gibi davranırsınız!

Müşrikler teklifi kabul ettiler. Anlaşma sayfası getirildi. Fakat her şey kurtlar tarafından kemirilmiş, yalnız Allah’ın isminin bulunduğu bölüm sağlam kalmıştı. Müşrikler yine de verdikleri sözü yerine getirmekten kaçındılar ve “bu bir sihirdir!” dediler. Ama içlerinde Haşimoğullarına karşı haksızlık ettiklerini düşünenlerin sayısı gün geçtikçe artıyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
YILDIZIM
Admin
YILDIZIM


Mesaj Sayısı : 1718
Points : 4204
Kayıt tarihi : 03/09/09

SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 Empty
MesajKonu: Geri: SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2   SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 EmptyÇarş. 2 Ara. 2009 - 16:22

Boykotun Sona Ermesi
Peygamberliğin 10. yılına girilmişti. Uygulanan boykot, artık çoğu kimseye insafsızca gelmeye başlamıştı. Kureyşlilerden, Haşimoğullarına yakınlığı olan birkaç kişi, aralarında anlaşıp bir toplantı sırasında anlaşmayı eleştirdiler ve bundan sonra uymayacaklarını bildirdiler. Zaten zayıflamış bulunan boykot cephesi, bu girişimden sonra daha fazla devam edemedi. Haşimoğulları da tekrar halkın arasına karıştılar.

Hüzün Yılı
Hz.Peygamber (s.a.s), aynı yıl, önce kendisine ilk günlerden itibaren inanan ve tüm gücüyle yardım eden eşi Hz.Hatice (r.a)’yi; ardından da düşmanlarına karşı en büyük destekçisi, amcası Ebu Talib’i kaybetti. Bu durum, Hz.Peygamber (s.a.s) o kadar ağır geldi ki, o yıla “Hüzün Yılı” adını verdi.

Ebu Talib ölüm döşeğindeyken:
- Ey Kardeşimin oğlu! Senin onlara teklif ettiğin şeyi, hiç de haktan uzak görmedim.
- Ey amca! Onu sen söyle! Kıyamet günü, senin için şefaat etmeme izin verilsin.
- Vallahi, ey kardeşimin oğlu! Kureyşlilerin bunu, benim ölümden korkarak söylediğimi sanmaları korkusu olmasaydı, Seni memnun etmek için söylerdim.
- Hiç şüphesiz, üzerimde, babamdan daha çok hakkı olan sensin. Sen bir kelime söyle ki, Kıyamet gününde sana onunla şefaat edebileyim.

Fakat, Hz.Peygamber (s.a.s)in tüm isteğine rağmen, Ebu Talib’in son sözü, babasının dini üzerine bulunduğunu söylemek oldu. Hz.Peygamber (s.a.s), buna rağmen amcası hakkında bağışlanma dilemeye devam etti. Ta ki bu konuda uyarılıncaya kadar:

(Rasûlüm!) Şüphesiz sen, sevdiğini doğru yola eriştiremezsin, fakat Allah dilediğini (iyi niyet ve amellerine göre) doğru yola eriştirir. O, doğru yola erişecek olanları daha iyi bilir. [krş. 2/172; 12/103]
28/56
(Rasûlullah s.a.v., kendisini her yönüyle himâye eden amcası Ebû
Tâlib'in ölmeden iman edip müslüman olmasını çok istemişti. Fakat o, çevre ve mevkisinin verdiği gururu yenemeyerek, "Çevre ve kadınlar beni ayıplar" diyerek Allah'a ve Râsulü'nün tebliğine teslimiyet göstermeden/müslüman olamadan ölmüştü.)


Ebu Talib vefaat ettiğinde 90 yaşına yaklaşmıştı. Hz Ali (r.a) anlatıyor:
Babam vefaat ettiği zaman, Resulullah’ın (s.a.s) yanına gittim:
- “Amcan, müşrik olarak öldü! “dedim.
Ağladı,
- Git onu yıka ve göm!
- Onu kim gömecek?
- Sen git, babanı göm! Dönüp yanıma gelinceye kadar da hiçbir şey yapma!
buyurdu. Babamı gömüp gelince, emretti, yıkandım. Bana dua etti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
YILDIZIM
Admin
YILDIZIM


Mesaj Sayısı : 1718
Points : 4204
Kayıt tarihi : 03/09/09

SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 Empty
MesajKonu: Geri: SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2   SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 EmptyÇarş. 2 Ara. 2009 - 16:23

AMCASININ ÖLÜMÜNDEN SONRA

Hz.Peygamber (s.a.s), amcası Ebu Talib’in ölümünden sonra, günlerce dışarı çıkmadı. Dışarı çıktığında ise Kureyş müşriklerinin, Ebu Talib’ten dolayı yapmaya çekindikleri davranışlarla karşı karşıya kalıyordu. İşte onlardan birkaç tanesi:

Hz.Peygamber (s.a.s), başı toz toprağa bulanmış halde evine geldi. Müşrikler başına toprak saçmışlardı. Kızlarından biri, başındaki tozu, toprağı temizlerken ağlamaya başladı. Bunun üzerine, şöyle buyurdu:
- Kızım, ağlama! Muhakkak ki, Allah, babanı koruyacak ve savunacaktır. Kureyş müşrikleri, Ebu Talib ölmeden önce, hoşlanmadığım bir şeyi yapmaya pek muvaffak olamamışlardı.
***
Hz.Peygamber (s.a.s), bir yanında Hz.Ebubekir (r.a), diğer yanında Hz.Osman (r.a) olduğu halde Kabe’yi tavaf ediyordu. Müşriklerin ileri gelenlerinden bazıları da Kabe’nin hizasına oturmuşlardı. Yanlarından geçerlerken müşrikler, Hz.Peygamber (s.a.s)’in hoşlanmayacağı şeyler söylediler. Bir dahaki geçişlerinde, Ebu Cehil:
- Vallahi, deniz, bir kıl parçasını ıslatacak suya sahip oldukça ve Sen atalarımızın taptığı tanrılara tapmayı engelledikçe, seninle barışmayacağız.
dedi. Hz.Peygamber (s.a.s) de:
- Ben de öyle!
diye cevapladı. Dördüncü tavafta, Ebu Cehil, yerinden sıçrayarak Hz.Peygamberin (s.a.s) yakasını tuttu. Diğerleri de harekete geçtiler. Kısa bir itiş-kakıştan sonra müşrikler dağıldılar. Hz.Peygamber (s.a.s):
- Vallahi, Allah’ın (c.c) acil azabını hak edinceye kadar, siz bu işten vazgeçmeyeceksiniz! Sizler, Peygamberiniz için ne kötü bir kavimsiniz!
buyurdu ve evine döndü. Hz.Ebubekir (r.a) ve Hz.Osman (r.a) da kendisini eve kadar takip ettiler. Hz.Peygamber (s.a.s), kapısının önünde durarak onlara yönelip:
- Sevininiz! Hiç şüphesiz, yüce Allah, dinini açıklayacak ve üstün kılacak. Peygamberine de yardım edecek. Şu gördüğünüz kimselerin de sizin ellerinizle, tez zamanda canlarını alacak!
Hz.Osman (r.a) şöyle diyor:
- Vallahi ben, yüce Allah’ın (c.c) , bizim ellerimizle, onların canlarını aldığını gördüm.
***
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
YILDIZIM
Admin
YILDIZIM


Mesaj Sayısı : 1718
Points : 4204
Kayıt tarihi : 03/09/09

SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 Empty
MesajKonu: Geri: SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2   SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 EmptyÇarş. 2 Ara. 2009 - 16:23

Ukbe, Peygamber’e düşmanlıkta müşriklerin en ileri gidenlerindendi. Hz.Peygamber (s.a.s) ona:
- Ey Ebu Eban! Sen, bu davranışlarını daha azaltmayacak mısın?
- Hayır! Sen üzerinde durduğun şeyi bırakıncaya kadar azaltmayacağım!

Hz.Peygamber (s.a.s) Kabe’nin yanında namaz kıldığı sırada, Ukbe yanına geldi. Omuz atkısını toplayarak, boynunu sıkmaya ve boğmaya başladı. Sonunda Peygamber dizlerinin üzerine düştü. Çevredekiler, öldüğünü sanarak bağrışmaya başladılar. Hz. Ebubekir (r.a) yetişerek Ukbe’yi Peygamberin üzerinden çekti ve bağırdı:
- “Rabbim Allah’tır” diyor diye bir adamı öldürecek misiniz!
***
Hz.Peygamber (s.a.s), Kabe’nin yanında namaz kılıyordu. Yakında oturan müşriklerden birisi bir teklifte bulundu:
- İçinizden kim, falanca kişinin evinde kesilmiş bulunan devenin midesi ve bağırsaklarını getirip de bu adamın sırtına atabilir?
Ukbe Bin Muayt, ayağa kalktı. Tarif edilen yerden pislikleri alıp getirdi. Secdeye eğildiği sırada Hz.Peygamberin (s.a.s) sırtına bıraktı. Hz.Peygamber (s.a.s) başını secdeden kaldıramıyor, müşriklerse bu duruma kahkahalarla gülüyorlardı. Durumu öğrenen kızı Fatıma koşarak geldi. Babasının sırtındaki pislikleri tek tek kaldırdı. Sonra da müşriklere dönüp ağır hakaretlerde bulundu.
***
Kureyş’in ileri gelenlerinden bir grup, Kabe’nin yanında toplanmışlardı. Hz.Peygamberi (s.a.s) gördüklerinde, hep birlikte üzerine yürüyüp, öldürmeden de bırakmayacaklarına dair, aralarında Lat, Uzza, Menat üzerine and içtiler.

Kızı Hz.Fatıma olanları görmüştü. Ağlayarak Hz.Peygamberin (s.a.s) yanına geldi ve olanları anlattı. Hz.Peygamber (s.a.s), su istedi ve abdest aldı. Sonra da müşriklerin yanına gitti. Hz.Peygamber (s.a.s)i gördüklerinde,
- İşte orada, işte orada!
diye bağrışmaya başladılar. Fakat, gözleri önlerine indi, çeneleri göğüsleri üzerine düştü. Oturdukları yerde kala kaldılar. Hz.Peygamber (s.a.s), başlarına dikildi. Yerden bir avuç toprak aldı ve
- Yüzleriniz kara olsun!
diyerek üzerlerine saçtı. Onlardan hiçbir kimse yoktur ki kendisine bu topraktan isabet etsin de Bedir savaşında öldürülmemiş olsun.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
YILDIZIM
Admin
YILDIZIM


Mesaj Sayısı : 1718
Points : 4204
Kayıt tarihi : 03/09/09

SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 Empty
MesajKonu: Geri: SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2   SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 EmptyÇarş. 2 Ara. 2009 - 16:24

Taif
Mekke’de durum iyice ciddileşmişti. Gün geçmiyordu ki, Hz.Peygamberin (s.a.s) şahsını hedef alan bir olay meydana gelmesin. Bunun üzerine, kendisine, şehir dışında sığınılacak bir yer (melce) aramaya karar verdi. İlk aklına gelen yer ise Mekke’ye iki günlük uzaklıkta bulunan Taif oldu. Yanına evlatlığı Zeyd (r.a)’i de alarak Taif’e gitti. Amacı hem Taiflileri İslam’a çağırmak, hem de Kureyş’e karşı kendilerinden yardım istemekti.

Hz.Peygamber (s.a.s), Mekke’den ayrılıp da Taif’e gittiklerini kimsenin duymasını istemiyordu. Bu yüzden yürüyerek Taif’e vardılar. Şehrinin yönetiminde üç kişi söz sahibiydi. Hz.Peygamber (s.a.s) onların yanına gitti. Kendilerini İslam’a davet etti ve yardımlarını istedi. Fakat onlar buna yanaşmadılar:
- Yurdunun halkı ve yakınların seni kabul etmemiş, sen de kalkmış bize gelmişsin. Biz de seni istemiyor ve reddediyoruz!

Hz.Peygamber (s.a.s), aradığını bulamamıştı. Hiç değilse buraya geldiğini kimseye duyurmamalarını rica etti. Fakat onlar bunun tam tersine, ayak takımından kimseleri ve köleleri toplayarak gelenleri taşlattılar. Hz.Peygamber’in (s.a.s) ayakları kanlar içinde kalmıştı. Perişan bir halde yakındaki bir bahçeye sığındılar.

Mekkelilerden mali durumu iyi olanlar, yazı geçirmek için daha serin olan Taif’ten bahçe satın alırlardı. Sığındıkları bahçe de Kureyş’in ileri gelenlerinden Utbe bin Rebia ve Şeybe bin Rebia’ya aitti. İslam’a düşmanlık beslemelerine rağmen, Hz.Peygamber (s.a.s) ile olan akrabalık ilişkileri kendilerini gayrete getirdi. Yanlarındaki Addas adındaki köleyi bir tabak üzümle Hz.Peygamber (s.a.s)’e gönderdiler. Addas, Hristiyandı. Hz.Peygamber (s.a.s), “Bismillah” diyerek elini üzümlere uzatınca, Addas hayretle Hz.Peygamberin (s.a.s) yüzüne baktı:
- Vallahi bu söz, buralarda yaşayanların söylemediği bir sözdür!
- Sen hangi beldenin halkındansın?
- Hıristiyanım ve Ninova halkındanım.
- Demek sen, salih kişi Yunus bin Metta’nın köyündensin, öyle mi?
- Sen Yunus bin Metta’yı nereden biliyorsun?
- Ben Allah’ın peygamberiyim! Allah (c.c), bana, Yunus Peygamberin durumunu haber verdi. O, benim kardeşimdir. Kendisi bir peygamberdi, ben de bir peygamberim.
- Bana Yunus bin Metta’dan haber ver.
Hz.Peygamber (s.a.s), Yunus Peygamber hakkında, kendisine vahy olunanları haber verince, Addas, Hz.Peygamberin ellerini, ayaklarını öpmeye başladı. Bir yandan da,
- Şehadet ederim ki, sen Allah’ın (c.c) peygamberisin!
diyordu. Uzaktan bu durumu gören bahçe sahiplerinden biri diğerine,
- O köleni de bozdu ve yoldan çıkardı.
dedi. Addas yanlarına geldiğinde:
- Yazıklar olsun Addas! Ne diye o adamın ellerini, ayaklarını öptün?
- Ey efendim! Tüm yeryüzünde, ondan hayırlısı yoktur! Muhakkak ki, O, Allah’ın (c.c) peygamberidir.
- Yazıklar olsun sana Addas! O, seni de diliyle sihirlemiş! Sakın seni Hıristiyanlığından döndürmesin? Çünkü O, çok aldatıcı bir kimsedir.
- O, bana, öyle bilgiler verdi ki, onları Hz.Peygamberden (s.a.s) başkası bilemezdi.
- O, sakın seni dininden döndürmesin! Senin dinin, Onun dininden daha hayırlıdır!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
YILDIZIM
Admin
YILDIZIM


Mesaj Sayısı : 1718
Points : 4204
Kayıt tarihi : 03/09/09

SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 Empty
MesajKonu: Geri: SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2   SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 EmptyÇarş. 2 Ara. 2009 - 16:24

Hz.Peygamber (s.a.s), Taiflilere İslam’ı kabul ettirememiş olmaktan dolayı üzgün bir halde, Mekke’ye yöneldi. Gece olduğunda, Nahle denen yerde konakladılar. Gece kalkmış namaz kılıyordu. O sırada, orada bulunan Cinlerden yedi tanesi, Hz.Peygamber’in (s.a.s) okuduğu Kur’an-ı Kerim’i duydular. Namazın bitiminde Hz.Peygamberle (s.a.s) konuşup Müslüman oldular ve elçi olarak kendi topluluklarına geri döndüler. Bu durum, Kur’an-ı Kerim’de şu şekilde anlatılmaktadır:

(Rasûlüm!) Hani cinlerden bir topluluğu, Kur'an dinlemek üzere sana sevketmiştik. Dinlemek için (birbirlerine): "Susun, (dinleyin)" dediler. (Kur'ân'ın okunması) bitince (her biri îman ederek ve) uyarıcılar olarak kavimlerine döndüler. [krş. 72/1-20]
46/ 29
Dediler ki: "Ey kavmimiz! Doğrusu biz, Mûsâ'dan sonra indirilen, kendisinden önceki (İlâhî kitap)ları(n asıllarını) tasdik eden, hakka ve dosdoğru yola çağıran bir kitap dinledik."
46/ 30
"Ey kavmimiz! Allah'ın dâvetçisine uyun. O'na inanın ki (Allah) sizin günahlarınızdan bir kısmını bağışlasın ve acıklı bir azaptan korusun."
46/ 31
Kim Allah'ın dâvetçisi (olan Peygamberin dâveti)ne uymazsa, (bilsin ki,) yeryüzünde (Allah'ı) âciz bırakacak değildir. Kendisinin O'ndan başka dostları da yoktur. İşte onlar apaçık bir sapıklık içindedirler.
46/ 32
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
YILDIZIM
Admin
YILDIZIM


Mesaj Sayısı : 1718
Points : 4204
Kayıt tarihi : 03/09/09

SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 Empty
MesajKonu: Geri: SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2   SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 EmptyÇarş. 2 Ara. 2009 - 16:24

İsra ve Mirac
Kulunu (Muhammed Aleyhisselâm'ı), geceleyin Mescid-i Haram'dan, çevresini bereketli kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya1 götüren (Allah')ın şânı yüce (ve her türlü noksanlıktan uzak)tır. (Bunu,) kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye (yaptık). Şüphesiz O, (evet) O, hakkıyla işitendir, görendir.
17/1
Mescid-i Aksâ'yı ilk yapan Dâvud (a.s.)'dır. Burada sözü edilen bereket hem dünyevî hem dînîdir. Çünkü Beyt-i Makdis ile çevresi (Filistin, Şam, Ürdün) peygamberlerin ibâdet ettikleri ve vahye mazhar oldukları yörelerdir.
Mi'râç hâdisesi hicretten 1 yıl kadar önce meydana gelmiştir. Mi'râç hususunda Hz. Peygamber (s.a.v.) sahîh hadîslerinde nasıl anlatmışsa aynen öyle îman ederiz. Bunun dışındaki muhâkemeler îmanı bozar. [bkz. 17/60; 53/11-18]

Mekke’de artan baskılar, yaşanan boykot, ardından gelen eşi ve amcasının ayrılışları, son olarak da Taif’te yaşananlar Hz.Peygamberi (s.a.s) iyice zor durumda bırakmıştı. Bu sırada yaşamış olduğu tecrübe Ona güç verecek niteliktedir. İsra “gece yolculuğu”, Mirac ise “yükselmek için kullanılan araç” anlamına gelir. Kabe’nin yanından Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya kadar özel bir vasıtayla yapılan yolculuk İsra, Kudüs’teyken ruhen yaşadığı yükselme ise Mirac olarak adlandırılır.

Peygamberliğin 12. senesiydi. Hz.Peygamber (s.a.s), Kabe’nin yanındayken Cebrail (as) geldi. Gerisini Hz.Peygamber (s.a.s) şöyle anlatıyor:
- ...Katırdan küçük, merkepten büyük, Burak adı verilen bembeyaz bir hayvan getirildi. Adımını gözün görebildiği yere kadar atıyordu... Ona binip Mescid-i Aksa’ya geldim. İçeri girip iki rekat namaz kıldım.
...
Cebrail (a.s) kendisine sırayla gök katlarını gezdirdi. İdris (a.s), Harun (a.s), Musa (a.s), İsa (a.s) ve İbrahim (a.s) peygamberlerle karşılaştılar ve onlarla konuştular. Cennet ve Cehennem de gösterildi. Sonra Cebrail (a.s), Hz.Peygamberi (s.a.s) alarak altıncı gök katındaki Sidre-i Münteha’ya götürdü. Sidre-i Münteha, bütün yaratıkların ve meleklerin bilgilerinin son bulduğu sınırdır. Ondan ötesini Allah’tan başkası bilemez ve bu sınırı geçemez:
... Cibril beni oradan alıp Sidre-i Münteha’ya iletti. Yaprakları fil kulaklarını, meyveleri testileri andırıyordu. Allah’ın emrinden dolayı her şeyi bürüyen, Sidre’yi bürüyünce bana bir hal oldu. Allah’ın yaratıklarından hiç kimse onun güzelliğini anlatamaz.

Cibril’e baktım ki, sanki yere serilmiş bir hasır gibi (kanatlarıyla yere dokunuyor). Allah’ı benden daha iyi bildiğini o zaman anladım. Gök kapılarından bir kapı açıldı. En büyük nuru gördüm. ... Allah o anda bana dilediği kadar vahy edeceğini vahy etti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
YILDIZIM
Admin
YILDIZIM


Mesaj Sayısı : 1718
Points : 4204
Kayıt tarihi : 03/09/09

SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 Empty
MesajKonu: Geri: SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2   SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 EmptyÇarş. 2 Ara. 2009 - 16:25

Bu olay Kur’an-ı Kerim’de de şu şekilde anlatılmaktadır:
İnen yıldıza/"peyderpey inen Kur'ân'a" andolsun ki, arkadaşınız (Muhammed) sapmadı ve (bâtıla inanıp) azmadı da.
53/1-2
O arzusuna göre konuşmaz.
53/3
O(nun sözleri, ilhamdan ve) vahiyle bildirilenden başkası değildir.
53/4
Ona bunları müthiş kuvvetleri olan (Cebrâil) öğretti. (Hem de) o güzel (bir) heybete sâhiptir ki en yüksek ufukta iken kendi sûretinde doğruldu (Rasûle göründü). [bkz. 81/19-21]
53/5-6-7
Sonra (Cebrâil ona) yaklaştı, (aşağı doğru) sarktı.
53/8
Aradaki mesâfe; (üst üste getirilen) iki yay kadar, hatta daha yakın oldu da, o sırada (Allah'ın) vahyettiği şeyi, vahyetti.
53/9-10
(Peygamberin gözünün) gördüğünü kalb(i) yalanlamadı.
53/11
Onun gördükleri hakkında tartışıyor musunuz?
53/12
Andolsun ki, onu (Cebrâil'i), diğer bir kere (mi'râç'tan dönüşte) Sidre-i müntehâ'nın (yedinci semânın) yanında gördü.
53/13-14
O Cennetü'l-Me'vâ (takvâ sâhiplerinin ve şehidlerin ruhlarının barındığı cennet) de onun yanındadır.
53/15
(Adı geçen Sidre-i müntehâ, son ağaç demek olup yaratıkların ve onlara ait ilmin son bulduğu noktadır. Bundan sonrası Allah'ın gayb âlemidir.)
O (gördüğü) zaman Sidre'yi, onu bürümekte olan bürüyordu.
53/16
(Peygamberin) göz(ü mi'râç'ta) gördüğünden kaymadı ve sınırı aşmadı.
53/17
Andolsun ki, o, Rabbinin en büyük âyetlerinden (delillerinden) bir kısmını gördü. [bkz. 20/23]
53/18
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
YILDIZIM
Admin
YILDIZIM


Mesaj Sayısı : 1718
Points : 4204
Kayıt tarihi : 03/09/09

SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 Empty
MesajKonu: Geri: SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2   SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 EmptyÇarş. 2 Ara. 2009 - 16:25

O gece, Hz.Peygambere (s.a.s) üç şey verildi: Beş vakit namaz, Bakara suresinin son ayetleri (Amenerrasulü olarak bilinir) ve ümmetinden Allah’a ortak koşmayan günahkarların günahlarının bağışlanması. Hz.Peygamber (s.a.s), Mescid-i Aksa’da bekleyen Burak adlı bineğe binerek Mekke’ye geri döndü.

Ebu Talib’in kızı Ümmühani hatun şöyle anlatıyor:
Evimizde havanın aydınlanmasına az bir zaman kalıncaya kadar uyudu ve sonra ev halkını uyandırdı. Sabah namazını kıldı. Sonra:
- Ey Ümmühani! Senin de gördüğün gibi, şu vadide sizinle birlikte yatsı namazını kıldım. Sonra Mescid-i Aksa’ya gittim ve onun içinde namaz kıldım. Şimdi de gördüğün gibi sabah namazını yine sizinle kıldım.

Sonra gitmek için ayağa kalktı. Elbisesinin ucundan tuttum:
- Ey amcamın oğlu! Sana yemin veriyorum, bunu halka söyleme!
- Vallahi, bunu onlara söyleyeceğim.

Hz.Peygamber (s.a.s), Kabe’nin Hicr denen yerine gidip ayakta durdu. Orada bulunan müşriklere olanları anlattı. Hiç biri inanmadı:
- Biz şimdiye kadar böyle bir şey işitmedik. Şaşılacak, inanılmayacak bir şey
- Biz Mescid-i Aksa’ya, develerimizin böğürlerine vura vura bir ayda varırız. O oraya bir gecede gitmiş dönmüş ha!
- ...
Hz.Peygamber (s.a.s), yalanlanmaktan üzgün bir halde bir tarafa çekilip oturdu. Bu sırada Ebu Cehil çıka geldi. Söylenenleri duymuştu. Alaylı bir şekilde:
- Bir şey var mı?
- Evet.
- Neymiş o?
- Bu gece bana yolculuk yaptırıldı.
- Nereye?
- Mescid-i Aksa’ya.
- Gittin ve hemen burada oluverdin, öyle mi?
- Evet.
- Kavmini çağırsam, bana anlattıklarını onlara da anlatır mısın?
- Anlatırım.
Ebu Cehil çevredeki herkesi çağırdı, geldiler. Kendisine anlattıklarını onlara da anlatmasını istedi. Hz.Peygamber (s.a.s) anlatmaya başladı:
- Bu gece bana yolculuk yaptırıldı.
- Nereye?
- Mescid-i Aksa’ya...
- Sonra hemen aramızda mı oluverdin?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
YILDIZIM
Admin
YILDIZIM


Mesaj Sayısı : 1718
Points : 4204
Kayıt tarihi : 03/09/09

SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 Empty
MesajKonu: Geri: SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2   SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 EmptyÇarş. 2 Ara. 2009 - 16:25

Evet!
Herkes şaşırmıştı. Kimisi alkışlıyor, kimisi elini başına koyuyordu. Hiç biri inanmamıştı.
- Peki bize Mescid’i anlatabilir misin? Aramızda daha önce Mescid-i Aksa’yı görenler var.
Hz.Peygamber (s.a.s) bundan sonrasını şöyle anlatıyor:
- Kureyşliler gezdiğim yerler, özellikle de Mescid-i Aksa hakkında bana bir çok sorular sormaya başladılar. Halbuki ben onları zihnimde iyice tespit etmiş değildim. Bunun için o kadar sıkıntıya düştüm ki, böyle bir sıkıntıya daha önce hiç düşmemiştim. Derken yüce Allah, benimle Mescid-i Aksa arasındaki uzaklığı kaldırdı. Ne sordularsa ona bakarak sorularını birer birer cevapladım. “Mescid-i Aksa’nın kaç kapısı var?” diye sordular, ona bakıp kapılarını teker teker sayarak cevap verdim.
Halk ayağa kalkıp şaşkınlıkla şöyle demekten kendini alamadı:
- Her şeyi doğru ve yerli yerince söyledi.
Bunun üzerine müşriklerden bir kısmı:
- Ey Muhammed! Sen bize kervanlarımızdan haber ver. O bizim için Mescid-i Aksa’dan daha önemli. Sen onlara rastladın mı?
- Evet, vallahi filan oğullarına rastladım. Bir deve kaybetmiş, onu arıyorlardı. Onların kafilesi şu anda Tenim yokuşundan iniyor. Kafilenin önünde de, siyah renkli erkek bir deve var.
Kureyşliler, koşarak Tenim yokuşuna doğru gittiler. Verilen haberleri yalan çıkarmak umuduyla beklemeye başladılar. Fakat kervan göründüğünde hayal kırıklığına uğrayacaklardı. Sordukları tüm sorular cevaplanmış, verilen haberler doğru çıkmıştı. Fakat söyledikleri “Bu apaçık bir sihir” demekten ibaret oldu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
YILDIZIM
Admin
YILDIZIM


Mesaj Sayısı : 1718
Points : 4204
Kayıt tarihi : 03/09/09

SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 Empty
MesajKonu: Geri: SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2   SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 EmptyÇarş. 2 Ara. 2009 - 16:26

Müşriklerden bir kısmı Hz.Ebubekir’in (r.a) yanına koştular:
- Ey Ebubekir ! Muhammed’in söylediklerinden haberin var mı? Güya bu gece Mescid-i Aksa’ya gitmiş, namaz kılmış ve dönmüş!
- Siz Onun hakkında yalan söylüyorsunuz.
- Hayır, kendisi şu anda Mescid’de halka bunları söylüyor.
- Vallahi O bunu söylediyse muhakkak doğrudur.
- Sen onu doğruluyor ve kendisinin bir gecede Mescid-i Aksa’ya gidip döndüğüne inanıyor musun?
- Evet, bunda şaşacak ne var? Gecenin, gündüzün herhangi bir saatinde kendisine semadan haber geldiğini bana haber veriyor da, ben onu bile tasdik ediyorum.
Bunları söyledikten sonra, doğruca Hz.Peygamber (s.a.s)in yanına gitti:
- Ey Allah’ın (c.c) peygamberi! Sen şu halka, bu gece Beytül Makdis’e gittiğini söyledin mi?
- Evet!
- Ey Allah’ın (c.c) peygamberi! Onu bana tarif et! Çünkü ben oraya gitmiştim.
Hz.Peygamber (s.a.s) tarif etti.
- Doğru söylüyorsun! Şahadet ederim ki, Sen Allah’ın (c.c) peygamberisin!
- Ey Ebubekir! Sen de Sıddık’sın (doğrunun tasdikçisi, doğrunun şahidi)!
O günden sonra Hz.Ebubekir (r.a), Ebubekir (r.a) Sıddık olarak anılmaya başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
YILDIZIM
Admin
YILDIZIM


Mesaj Sayısı : 1718
Points : 4204
Kayıt tarihi : 03/09/09

SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 Empty
MesajKonu: Geri: SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2   SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 EmptyÇarş. 2 Ara. 2009 - 16:26

İSLAM’IN ARAP YARIMADASINA YAYILMASI

Hac Mevsiminde ve Panayırlarda Davet
Hz.Peygamber (s.a.s), Hac için ve panayırlarda ticaret için gelen Arap kabilelerine İslam’ı sunuyor ve kabul etmelerine çalışıyordu. Özellikle Taif’ten geldikten sonra bu çabalarına hız vermişti. Mekke’nin dışındaki kabilelerden İslam’ı kabul eden pek çok kimse olmuştu. Fakat Arap kabilelerinin çoğu, kavminin Hz.Peygamberi (s.a.s) dışlamış olması yüzünden bu daveti şüphe ve çekinmeyle karşılıyorlar, Kureyş ile aralarının bozulmasını da istemiyorlardı. Müşrikler de daveti engellemek için yoğun bir çaba içindeydiler.

O günlerde Hac için Mekke’ye gelenlerden biri olan Rebia bin Abbad, gördüklerini şöyle anlatıyor:
Ben yetişmiş bir genç iken, babamla birlikte Mina’da bulunuyordum. Rasulullah (s.a.s), Arap kabilelerinin konakladıkları yerlerde durup,
- Ey filan oğulları! Allah’tan (c.c) başka tapmakta olduğunuz şu putları atarak, Allah’a (c.c) hiçbir şeyi ortak koşmaksızın ibadet etmenizi, bana inanmanızı ve doğrulamanızı, vazifemi yerine getirinceye kadar beni korumanızı emreden Allah’ın (c.c) Peygamberiyim!
buyuruyor; arkasından da, şaşı gözlü, güzel yüzlü, iki bölük halinde örgülü saçlı, üzerinde Aden işi elbise bulunan bir adam da, O sözünü bitirince,
- Ey filan oğulları! Bu sizi ancak Lat ve Uzza ile müttefikleriniz Malik bin Ukayş oğullarının cinlerini boynunuzdan soyup atmaya ve kendisinin getirdiği sapıklığa sarılmaya davet ediyor! Sakın ha! Siz ona itaat etmeyin ve onu dinlemeyin!
diyordu. Ben:
- Babacığım Şu zatı takip eden kimdir?
dedim. Babam:
- O amcası Ebu Leheb’tir.
dedi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
YILDIZIM
Admin
YILDIZIM


Mesaj Sayısı : 1718
Points : 4204
Kayıt tarihi : 03/09/09

SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 Empty
MesajKonu: Geri: SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2   SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 EmptyÇarş. 2 Ara. 2009 - 16:26

Münbit bin Müdrik anlatıyor:
Resulullah’ı (s.a.s) görmüştüm.
- Ey insanlar! “La ilahe illallah” deyiniz de kurtulunuz.
buyuruyordu. İnsanların ise kimisi Onun yüzüne tükürüyor, kimisi başına toprak saçıyor, kimisi de Ona sövüp sayıyordu. Gün yarı oluncaya kadar bu hal devam etti. O sırada göğsü açılmış bir kız, içinde su bulunan bir kapla geldi, ağlıyordu. Resulullah (s.a.s), su kabını alıp sudan içti, elini yüzünü yıkadı. Başını kaldırıp,
- Ey kızcağızım! Göğsünü örtünle ört! Baban hakkında da tuzağa düşürülüp öldürülecek ya da zillete uğrayacak diye korkma!
buyurdu.
- Kimdir bu kız?
diye sorduk.
- Kızı Zeynep’tir.
dediler.

Mekke’ye Gelen Medineli Altı Kişinin Müslüman Oluşu
Peygamberliğin 11. yılında, insanların Hac için Mekke’de bulunduğu bir sırada, Hz.Peygamber (s.a.s) yine insanları İslam’a devam ediyordu. Medine’den gelen küçük bir toplulukla karşılaştı. Altı kişiydiler. Hz. Peygamber (s.a.s) onlarla konuşmaya başladı:
- Siz kimlersiniz?
- Hazrec kabilesindeniz.
- Yahudilerin dostu ve müttefiki olan Hazreclilerden misiniz?
- Evet!
- Oturmaz mısınız? Sizinle biraz konuşmak istiyorum.
- Olur, konuşalım.
Hz.Peygamber (s.a.s) onlara İslam’ı anlattı ve Kur’an-ı Kerim okudu. Medineliler Müslüman oldular.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
YILDIZIM
Admin
YILDIZIM


Mesaj Sayısı : 1718
Points : 4204
Kayıt tarihi : 03/09/09

SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 Empty
MesajKonu: Geri: SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2   SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 EmptyÇarş. 2 Ara. 2009 - 16:27

Yahudiler, öteden beri Evs ve Hazrec kabileleri ile birlikte Medine’de oturuyorlardı. Bu iki Arap kabilesi putperestti. Zaman zaman anlaşmazlıklar çıkıyor, böyle durumlarda Yahudiler,
- Bir peygamber gönderilmek üzeredir. O geldiğinde, Ad ve İrem kavminin öldürüldüğü gibi biz de sizi öldüreceğiz!
derlerdi. Hz. Peygamber (s.a.s), kendilerini İslam’a davet ettiğinde Medineliler,
- Bu Yahudilerin kendisi ile bizi korkuttuğu peygamber olsa gerek. Sakın Yahudiler kendisine inanmakta sizi geçmesinler!
diye aralarında konuşmuşlardı. Konuşma şöyle devam etti:
- Biz, hem kendi kavmimiz arasında, hem de kavmimizden olmayan bir kavme karşı (Yahudileri kast ederek), aramızda düşmanlık ve kötülük olduğu halde buraya gelmiş bulunuyoruz. Umulur ki, Allah (c.c) Senin sayende bizi bir araya toplar. Biz hemen gidip, onları da İslam’a davet edeceğiz. Eğer Allah (c.c), bizi bu din üzerine birleştirirse, aramızda Senden daha aziz ve şerefli bir kimse olmaz.
- Siz, peygamberlik vazifemi yerine getirinceye kadar beni koruyacak ve yardımcı olacak mısınız?
- Biliyorsun ki, Evs ve Hazrec kabileleri arasında kanlar döküldü. Allah’ın (c.c) bu din ile onları doğru yola çıkarmasını arzu ediyoruz. Ya Resulullah (s.a.s)! Biz bu yıl kabilelerimizin yanına dönelim ve kendilerini senin öğrettiklerine davet edelim. Belki Allah (c.c) aramızı düzeltir, kalplerimizi birleştirir. Eğer senin üzerinde söz birliği ederlerse, gelecek yıl Hac mevsiminde gelmeye söz veriyoruz.

Hz.Peygamber (s.a.s) teklifi kabul etti, güzel sözler söyledi. Onlar da gerçekten inanmış olarak yurtlarına dönmek üzere Hz.Peygamberin (s.a.s) yanından ayrıldılar. Bir süre sonra Medine’de, içinde Hz.Peygamberin (s.a.s) duyulmadığı, getirdiği dinin konuşulmadığı bir ev kalmayacaktı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
YILDIZIM
Admin
YILDIZIM


Mesaj Sayısı : 1718
Points : 4204
Kayıt tarihi : 03/09/09

SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 Empty
MesajKonu: Geri: SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2   SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 EmptyÇarş. 2 Ara. 2009 - 16:27

Birinci Akabe Buluşması
Hac için gelen Medinelilerden altısı Müslüman olmuş, gelecek yıl tekrar buluşmak üzere Hz.Peygamberle (s.a.s) sözleşmişlerdi. Peygamberliğin 12.yılında, bir yıl önce Müslüman olan altı kişinin de aralarında bulunduğu on iki kişilik bir topluluk, Akabe’de Hz.Peygamberle (s.a.s) buluştular. “Darlıkta ve varlıkta, isteklilikte ve isteksizlikte, dinlemek ve boyun eğmek, yöneticilik için ehil olanla çekişmemek, her nerede olursa olsun hiçbir kınayıcının kınamasından çekinmeksizin hakkı söylemek” üzere Hz.Peygambere (s.a.s) bağlılıklarını bildirdiler.

Mus’ab bin Umeyr’in (r.a) Mekke’ye Gönderilişi
Akabe buluşmasının üzerinden çok geçmemişti ki, Evs ve Hazrec kabilelerinden Müslüman olanlar bir araya geldiler. İslam’ın Medine’de açıklandığını ve yayılmaya başladığını bildirmek ve insanlara İslam’ı anlatacak, İslam’a girenlere de dinlerini öğretecek birisini istemek için Hz.Peygambere (s.a.s) bir mektup yazdılar.

Bunun üzerine Hz.Peygamber (s.a.s), Mus’ab bin Umeyr’i (r.a) İslam’ı anlatması ve Müslüman olanlara dinlerini öğretmesi için Medine’ye gönderdi. Onun gelmesiyle birlikte İslam’ın Medine’de yayılması iyice hız kazandı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
YILDIZIM
Admin
YILDIZIM


Mesaj Sayısı : 1718
Points : 4204
Kayıt tarihi : 03/09/09

SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 Empty
MesajKonu: Geri: SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2   SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 EmptyÇarş. 2 Ara. 2009 - 16:28

Sa’d Bin Muaz ve Üseyd’in Müslüman Olmaları
Mus’ab (r.a) Medine’de İslam’ı anlatıyor ve pek çok kişi onun vasıtasıyla İslam’a giriyordu. Ama bu yabancıya karşı iyi duygular beslemeyenler de vardı. Bir gün Muaz (r.a), Es’ad bin Zürare ile Medine’nin bahçelerinden birinde oturmuş, yanlarına da yeni Müslüman olanlardan birkaç kişi toplanmıştı. Bulundukları yer Sa’d bin Muaz’ın lideri olduğu kabileye aitti. Sa’d onları bu halde görünce dayanamadı. Yanında bulunan Üseyd’e,
- Yahu şu adamlara baksana! Bizim mahallemize gelmiş, saf insanları kandırmaya çalışıyorlar. Git de onları bahçeden çıkar. Eğer yanlarında Es’ad da olmasaydı bu işi bizzat ben yapardım. Ama Es’ad halamın oğlu. Onunla yüz yüze gelmek istemiyorum.
Üseyd, mızrağını alıp bahçeye gitti. Sert bir ifadeyle,
- İkinizi buraya, zayıfları kandırmaya getiren sebep ne? Eğer hayatta kalmak istiyorsanız buradan gidin!
- Neden oturup söylediklerimi dinlemiyorsun? Dinledikten sonra hoşuna giderse kabul eder, gitmezse etmezsin.
Hz.Peygamber (s.a.s)in elçisinin yumuşak davranışından hoşlanan Üseyd,
- Doğru bir söz!
dedi. Mızrağını yere saplayarak yanlarına oturdu. Mus’ab (r.a) ona İslam’ı anlattı ve Kur’an okudu. Üseyd’in yüzündeki ifade değişti. Mus’ab (r.a) sözlerini bitirdiğinde,
- Bu sözler ne kadar güzel! Bu dine girmek isteyince ne yapılır?
Ona temizlenmesi gerektiğini söylediler. Denileni yaptı ve şehadet getirerek Müslüman oldu. Sonra,
- Arkamda öyle bir adam var ki, o size uyarsa, tüm halkı ona uyar. Şimdi size onu göndereceğim.
diyerek Sa’d’ın yanına döndü:
- Ne yaptın?
- İkisiyle de konuştum. Yaptıklarında bir zarar görmedim.
- Gördüğüm kadarıyla senden bir fayda yok!
diyen Sa’d mızrağı onun elinden aldı ve Müslümanların yanına doğru kızgın bir şekilde yürümeye başladı. Önce halasının oğlu Es’ad’ı azarladı ve onu akrabalığı kötüye kullanmakla suçladı. Bu sırada Mus’ab (r.a) konuşmaya başladı:
- Söyleyeceklerimi dinler misiniz? Beğenirseniz kabul edersiniz, beğenmezseniz hoşunuza gitmeyen şeyi sizden uzak tutacağız.
- Doğru söyledin.
diyerek mızrağını yere diken Sa’d yanlarına oturdu. Mus’ab (r.a) kendisine İslam’ı anlattı ve Kur’an okudu. Mus’ab (r.a) ve Es’ad’ın bildirdiklerine göre, daha konuşma bitmeden Sa’d’ın yüzünde İslam’a yaklaştığı sezilir hale gelmişti. Mus’ab’ın (r.a) sözleri bitince Sa’d sordu:
- Siz bu dine girmek için ne yaparsınız?
Üseyd’e söylediklerini tekrarladılar. Sa’d da temizlendi ve şehadet getirerek İslam’a girdi. Sonra da kabilesine dönerek İslam’a girdiğini açıkladı. Sözlerini,
- Allah’a (c.c) ve peygamberine (s.a.s) iman edinceye kadar hiçbir kadınınızla ve erkeğinizle konuşmayacağıma yemin ediyorum.
diye tamamladı. Akşam olmadan kabilesinden Müslüman olmayan tek bir kişi bile kalmamıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
YILDIZIM
Admin
YILDIZIM


Mesaj Sayısı : 1718
Points : 4204
Kayıt tarihi : 03/09/09

SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 Empty
MesajKonu: Geri: SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2   SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 EmptyÇarş. 2 Ara. 2009 - 16:28

İkinci Akabe Buluşması
Peygamberliğin 13.yılında, Medine’den hac için gelen 500 kişilik kafilenin içinde, 70’in üzerinde Müslüman bulunuyordu. Aralarından bir grup, Mekke’ye gelir gelmez Hz.Peygamberi (s.a.s) aramaya başladılar. Onu amcası Abbas’ın yanında buldular. Yanlarına gidip selam verdiler:
- Ya Resulallah (s.a.s)! Biz servet, silah ve hayvan bakımından hazırlıklıyız. Senin üzerinde söz birliği yapıldı. Bizim yanımızda sana yardım var. Senin için gerekirse canımızı verme var. Kendimizi nelerden korur ve savunursak, seni de onlardan koruma ve savunma var. Seninle ne zaman buluşalım?
Akabe denilen yerde buluşmak üzere sözleştiler. Buluşma zamanı geldiğinde de Medineli Müslümanlar Hz.Peygamber (s.a.s)le Akabe yakınlarında bir araya geldiler. Ka’b bin Malik o günü şöyle anlatıyor:
Yetmiş üç erkektik. Yanımızda iki de kadın bulunuyordu. Belirtilen yerde toplanıp Rasulullah’ı (s.a.s) beklemeye başladık. Nihayet geldi. Yanında amcası Abbas da bulunuyordu. Abbas o zaman kavminin dini üzerineydi. Ancak yeğeninin işinde hazır bulunmayı ve yardım etmeyi arzuluyordu. Oturulunca ilk konuşan Abbas oldu:
- Ey Medineliler! Siz de bilirsiniz ki Muhammed (s.a.s) bizdendir. Kardeşimin oğludur ve bana insanların en sevgilisidir. Eğer Onu doğruluyor ve alıp götürmek istiyorsanız; yardımsız bırakmayacağınıza, aldatmayacağınıza dair sizden kesin bir söz almak istiyorum.
Çünkü Yahudiler sizin komşularınızdır ve Ona da düşmandırlar. Sizi ok yağmuruna tutacak Arap kabilelerinin de düşmanlıklarına göğüs gerebilecek kadar savaş gücüne sahipseniz, aranızda iyice görüşüp konuşarak anlaşın. Sonra ayrılığa düşmeyin.
Biz Onu bugüne kadar koruduk. Bundan sonra da koruruz. Fakat buradan ayrılmayı ve size katılmayı arzuluyor. Eğer sözünüzü yerine getireceğinize inanıyorsanız ne ala! Ama yanınıza geldikten sonra korkup yardım edemeyecek ve düşmanlarının eline bırakacaksanız, O kendi kavmi ve şehrinde şerefiyle bulunmaya ve korunmaya devam etsin!
Sizden konuşma yapacak olanınız konuşsun! Ama konuşmasını uzatmasın. Çünkü, Kureyşlilerin gözcüleri ve casusları vardır. Buradan ayrıldıktan sonra da işinizi gizli tutun.
Abbas’ın konuşması Medinelilerin ağırına gitti. Es’ad bin Zürare (r.a) söz aldı ve Hz.Peygambere (s.a.s) dönerek konuşmaya başladı:
- Ya Rasullalah! (s.a.s) Her davetin yumuşak veya sert bir yolu ve üslubu vardır. Bugün Senin yaptığın davet, insanların yüzünü ekşitecek ve kendilerine ağır gelecek bir davettir.
Sen bizi öteden beri üzerinde bulunduğumuz dinimizi bırakmaya ve kendi dinine tabi olmaya davet ettin ki, bu çok zor ve ağır bir şey olduğu halde, biz senin bu teklifini kabul ettik.
Sen bizi, insanlarla aramızdaki akrabalık ve komşuluk ilişkilerini kesmeye davet ettin! Bu da çok zor ve ağır bir şey olduğu halde, biz senin bu teklifini de kabul ettik.
Bizler yurdumuzda izzetli ve her türlü zorlamadan korunmuş bir haldeyken; kendisini kavminin yalnız bırakmış olduğu, amcalarının bile öldürülmek üzere düşmanlarına teslim etmek istedikleri bir zatın değil, kendimizden başka hiç kimsenin başımıza geçmeye göz dikemeyeceği bir topluluk olmamıza rağmen, Senin bu konudaki teklifini de kabul ettik.
Tüm bunlar, insanların gözünde hiç de hoşa gidecek şeyler olmadığı halde, Senin tüm tekliflerini dillerimizle kabul, kalplerimizle tasdik ettik. Allah’tan getirdiklerine inanarak Sana bağlılıklarımızı sunuyoruz. Kanlarımız senin kanınla, ellerimiz Senin elinledir. Kendimizi, oğullarımızı ve kadınlarımızı koruduğumuz şeylerden Seni de koruyacak ve savunacağız...
Medinelilerden bir kısmı:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
YILDIZIM
Admin
YILDIZIM


Mesaj Sayısı : 1718
Points : 4204
Kayıt tarihi : 03/09/09

SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 Empty
MesajKonu: Geri: SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2   SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 EmptyÇarş. 2 Ara. 2009 - 16:29

Ya Resulallah (s.a.s)! Sen de konuş! Bizden kendin ve Rabbin için istediğin sözü al!
Hz.Peygamber (s.a.s) onlara bir miktar Kur’an okudu. Sonra konuşmaya başladı:
- Sizden Rabbim için istediğim, Ona hiçbir şeyi ortak koşmaksızın ibadet etmenizdir. Kendim için isteğime gelince: Beni ve ashabımı barındırmanız ve yardımcı olmanız, kendinizi koruyup savunduğunuz şeylerden bizleri de koruyup savunmanızdır.
Bera hemen Hz.Peygamberin (s.a.s) elini tuttu:
- Olur! Seni hak din ile gönderen Allah’a yemin ederim ki, çoluk çocuğumuzu koruyup savunduğumuz şeylerden seni de koruyup savunacağız.
Bu arada Ebulheysem Malik söze girdi:
- Ya Resulallah (s.a.s)! Bizimle o adamlar (yahudileri kast ederek) arasında antlaşmalar var. Seninle yaptığımız bu sözleşmeyle biz o antlaşmaları kesip atmış oluyoruz. Allah (c.c) Seni muzaffer kıldıktan sonra bizi bırakıp kavminin yanına dönmeyi düşünür müsün?
Hz.Peygamber (s.a.s) gülümsedi ve şöyle buyurdu:
- Hayır! Benim kanım sizin kanınızdır. Ben sizdenim, siz de bendensiniz! Sizin savaştığınız kimselerle savaşır, sizin barıştığınız kimselerle barışırım!
O gece, orada bulunan Medineli Müslümanlar birer birer Hz.Peygamberin (s.a.s) elinden tutup bağlılıklarını bildirdiler ve kafilelerine geri döndüler.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
YILDIZIM
Admin
YILDIZIM


Mesaj Sayısı : 1718
Points : 4204
Kayıt tarihi : 03/09/09

SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 Empty
MesajKonu: Geri: SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2   SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 EmptyÇarş. 2 Ara. 2009 - 16:29

HİCRET

Mekke’deki Müslümanların Medine’ye Hicreti
Medineli Müslümanlarla yapılan anlaşmadan Mekkeli müşrikler de haberdar oldular. İşkenceler daha da şiddetlendi, Mekke oturulmaz bir hal aldı. Bunun üzerine Müslümanlar, her şeylerini arkalarında bırakarak, bölük bölük Medine’ye göç etmeye başladılar. Çok geçmeden Mekke’de göç etmeye güç yetiremeyenler dışında sadece Hz.Peygamber (s.a.s) ve Hz.Ebubekir (r.a) kalmıştı.

Hz.Peygamberin (s.a.s) Öldürülme Kararının Verilmesi
Kureyşliler, Müslümanların Medine’ye göç etmelerini engelleyememişlerdi. Hz.Peygamberin (s.a.s) de Medine’ye gitmesinden ve kendilerine orada savaş açmasından çekinmeye başladılar. Büyük bir toplantı düzenlendi. Toplantıya, Mekkeli müşriklerden görüş ve söz sahibi olup da katılmayan kalmamıştı. Sadece Hz.Peygamber (s.a.s)in yakınları olan Haşim oğulları toplantıya çağırılmamıştı. Toplantıya katılanlar 100 kişiden fazlaydı. Tartışmalardan sonra, Ebu Cehil’in önerisi kabul edildi. Ebu Cehil şöyle diyordu:
- Benim görüşüm, içimizdeki her kabileden, güçlü, kuvvetli, soylu ve şerefli birer delikanlı seçelim. Sonra onların her birine keskin birer kılıç verelim. Onlar, hepsi birden, ellerindeki kılıçlarla, tek bir adamın vuruşu gibi vurup onu öldürsünler. Böylece ondan kurtulup rahata kavuşalım. Delikanlılar bunu yapınca, onun kanı bütün kabilelere dağılmış olur. Kabilesinin ise bütün kabilelerle savaşmaya gücü yetmez, diyet almaya razı olurlar. Biz de onun diyetini öderiz.
Kabilelerden birer delikanlı seçildi ve o gece planın uygulanmasına karar verildi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
YILDIZIM
Admin
YILDIZIM


Mesaj Sayısı : 1718
Points : 4204
Kayıt tarihi : 03/09/09

SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 Empty
MesajKonu: Geri: SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2   SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 EmptyÇarş. 2 Ara. 2009 - 16:30

Hz.Peygamber’in (s.a.s) Hicreti
Fakat aynı gün Hz.Peygambere (s.a.s) de Mekke’den çıkıp Medine’ye gitmesi için izin verilecekti. Hz.Ebubekir’in (r.a) kızı olan ve daha sonra da Hz.Peygamber’in (s.a.s) hanımı olacak olan Hz.Aişe (r.a) o günü şöyle anlatıyor:
Rasulullah’ın (s.a.s) Ebubekir’in (r.a) evine sabah ya da akşamleyin gelmediği gün olmazdı. Hicrete izin verildiği gün ise, hiç gelmediği bir saat olan öğle vaktinde çıka geldi. Biz evimizde oturuyorduk. İçeri girmek için izin istedi ve içeri girdi:
- Buradan çıkıp, Medine’ye gitmeme, Allah (c.c.) tarafından izin verildi.
- Ya Resulallah (s.a.s)! Benim de Seninle yoldaşlık etmeme izin var mı?
- Evet var!
Babam Ebubekir (r.a), sevincinden ağlamaya başladı. Vallahi ben, Ebubekir’in (r.a) o gün ağladığını görünceye kadar, bir erkeğin sevincinden ağlayacağını bilmiyordum.

Hz.Peygamber (s.a.s), Hz.Ali’den (r.a), kendisi Mekke’den ayrıldıktan sonra emanetleri sahiplerine teslim etmesini istedi. Mekke’de pek çok kişi, Hz.Peygamberin (s.a.s) doğruluğunu ve güvenilirliğini bildikleri için, saklamaya korktukları şeylerini ona teslim etmişlerdi.
- Bu gece benim yatağımda yat uyu! Sana onlardan hoşuna gitmeyecek bir şey erişeceğinden de korkma!
Gece olunca, seçilen 12 delikanlı saldırmak için Hz.Peygamberin (s.a.s) çıkmasını beklemeye başladılar. Gecenin üçte ikilik kısmı geçmişti ki, Hz.Peygamber (s.a.s) dışarı çıktı. Eline bir avuç toprak aldı ve elindeki toprağı onların üzerine saçtı. Yasin suresini okumaya başladı:


Yâ Sîn.
36/1
Hikmet dolu Kur'ân'a yemin ederim ki,
36/2
(Rasûlüm!) Hiç şüphesiz sen, gönderilmiş (peygamber)lerdensin.
36/3
Dosdoğru bir yol üzerindesin.
36/4
(Bu Kur'ân,) yegâne gâlip/yüce ve merhametli olan (Allah tarafın)dan, babaları (tevhid ile) uyarılmayan,2 bu yüzden kendileri de gafl içinde kalan bir kavmi uyarman içindir.
36/5-6
Hadîs-i şerîfte bu sûrenin, Kur'ân-ı Kerîm'in kalbi olduğu bildirilmiştir. Yâsîn'in gerçek anlamını Allah bilir. Bazı bilginlere göre "Ey insan!" Bazı bilginlere göre de "Yâ seyyid" anlamındadır (Münâvî, II, 513). Hadîs-i şerîfte buyurulmuştur ki: "Bir kimse Allah'ın rızâsını ve âhiret yurdunu dileyerek 'Yâsîn' okursa, mağfiret olunur. Onu ölülerinize okuyunuz."
Bu uyarılmama, aslında asırlarca peygambere ulaşamama bakımından olduğu gibi, tevhid tebliğinin yasak edilmesiyle de olabilir. Çünkü Arap müşrikleri tevhide karşı çıkıyorlar, Kelime-i tevhîdi söyleyenlere, yani o artık müşrik/putçu düzene karşı olduğunu, Allah ve Rasûlü'ne bağlılığını bildirenlere işkence ediyorlardı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
YILDIZIM
Admin
YILDIZIM


Mesaj Sayısı : 1718
Points : 4204
Kayıt tarihi : 03/09/09

SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 Empty
MesajKonu: Geri: SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2   SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 EmptyÇarş. 2 Ara. 2009 - 16:30

Andolsun ki, onların (inkârlarından dolayı) çoğunun üzerine (azap hakkındaki) o söz gerçekleşti. Artık onlar îman etmezler.
36/7
Biz, onların (şirk ve küfürde direnmelerinden dolayı) boyunlarına öyle bu kapılar/demir halkalar geçirdik ki, bunlar çenelerine kadar (dayanmış)tır; onun için başları (ve burunları) dikleşmiştir.
36/8
Onların hem önlerine bir set, hem arkalarına bir set çektik, hem de onları kuşatıp sardık; artık onlar (hakîkati) göremezler.
36/9

Aralarından geçerek çıktı ve gitti. Hiçbiri onu göremediler. Hz.Peygamber (s.a.s) evinden çıkınca hemen Hz.Ebubekir’in (r.a) evine geldi. Beraberce Mekke’den ayrıldılar ve Sevr dağındaki mağaraya doğru yola çıktılar.

Sabahleyin Hz.Ali (r.a) yerinden kalktığında, Hz.Peygamberi (s.a.s) öldürmek için bekleyenler hemen üzerine yürüdüler. Ama Hz.Peygamber (s.a.s) çoktan gitmişti.

Sevr Mağarası
Sevr dağı, Mekke’ye 2-3 mil uzaklıkta bir dağdır. Tepesinde bir mağara bulunur. Hz.Peygamber (s.a.s) ve Hz.Ebubekir (r.a), geceyi mağarada tamamladılar. Müşrikler, sabah olup da onları yerlerinde bulamayınca aramaya koyuldular ve izleri takip ederek mağaranın ağzına kadar geldiler. Hz.Ebubekir’in (r.a) endişesi son haddine varmıştı:
- Kavmin Seni arayıp duruyor. Vallahi, ben kendim hakkında üzülmüyorum. Fakat sana yapılmasını istemediğim bir şeyin yapılmasını göreceğimden korkuyorum!
- Ey Ebubekir! Korkma! Allah (c.c) bizimle beraberdir!

Onların bu halleri Kur’an-ı Kerimde şu şekilde anlatılıyor:

Eğer siz, o (Allah Rasûlü')ne yardım etmezseniz (mühim değil), muhakkak ki Allah, ona yardım etmiştir: Hani vaktiyle kâfirler onu iki kişinin biri olarak (Mekke'den) çıkardıkları (hicretine sebep oldukları) zaman, (Ebû Bekir'le) ikisi (Sevr dağında) mağarada iken, arkadaşına. "Üzülme, Allah mutlaka bizimle beraberdir" diyordu. (İşte o zaman) Allah, o(na yardım etti ve arkadaşının kalbi)ne huzur ve güveni indirdi. O'nu, görmediğiniz askerlerle kuvvetlendirdi. Böylece inkâr edenlerin sözünü (dâvâsını) en aşağı kıldı. Allah'ın (tevhid) kelimesi ise, o çok yücedir. Allah mutlak gâliptir, eşsiz hüküm ve hikmet sâhibidir.
9/40

Mağaranın ağzına geldiklerinde, önünde iki dağ güvercininin yuva yaptığını gördüler. Bir örümcek de mağaranın kapısına ağ örmüştü. Müşrikler mağaranın kapısına kadar geldikleri halde içeri girmediler, geri dönüp gittiler. Hz.Peygamber (s.a.s) ve Hz.Ebubekir (r.a) üç gece daha mağarada kaldılar. Üçüncü gece, önceden anlaşmış oldukları kılavuzları Abdullah, develerle birlikte yanlarına geldi. Sabaha karşı Medine’ye doğru yola çıktılar.

Medine Yolunda
O gün, günün gecesi ve ertesi gün yollarına devam ettiler. Akşama doğru Kudeyd denilen yere vardılar. Bu arada Mekkeli müşrikler, her birinin başına yüz deve ödül koymuşlardı ve her yerde onları aramaya devam ediyorlardı.

Bir çadıra yaklaştılar. Çadır, Ümmü Ma’bed adında bir kadına aitti. Biraz hurma veya et satın almak istiyorlardı. Fakat, Kudeyd de kıtlık ve kuraklık hüküm sürüyordu. Bu yüzden aradıkları hiçbir şeyi bulamadılar. Hz.Peygamber (s.a.s) kadınla konuşmaya başladı:
- Ey Ümmü Ma’bed! Yanında süt bulunur mu?
- Yoktur vallahi! Davarlar kısırdır.
Hz. Peygamber (s.a.s), çadırın yakınında duran bir koyun gördü.
- Ey Ümmü Ma’bed! Şu koyun nedir?
- O sürüden geri kalan, güçsüz bir koyun.
- Benim onu sağmama izin verir misin?
- Eğer sen onda süt bulabileceğine inanıyorsan, sağ!
Hz.Peygamber (s.a.s), besmele çekti ve bereket için dua etti. Koyunun memesi süt ile doldu. Getirilen kap ağzına kadar doldu. Önce, Ümmü Ma’bed doyuncaya kadar içti. Akasından da Hz.Peygamber (s.a.s) ve arkadaşları kanasıya içtiler. Sonra Hz.Peygamber (s.a.s), koyunu tekrar sağdı ve kabı doldurarak Ümmü Ma’bed’e bıraktı.

Hz.Peygamber (s.a.s) ve arkadaşları ayrılıp gittikten biraz sonra, Ümmü Ma’bed’in kocası Ebu Ma’bed geldi. Süt dolu kabı görünce çok şaşırdı:
- Bu süt bize nereden geldi? Çadırda süt sağılır hayvanımız yoktu.
Ümmü Mabed, olanları kocasına anlattı. Ebu Mabed:
- Sanırım O Mekkelilerin aradığı zat’tır. Ey Ümmü Ma’bed! Eğer kendisine rastlamış olsaydım, arkadaşlığına kabul edilmemi dilerdim.
dedi. Gerçekten de Hz.Peygamber (s.a.s) Medine’ye yerleştikten sonra ziyaretine gittiler ve Müslüman oldular
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
YILDIZIM
Admin
YILDIZIM


Mesaj Sayısı : 1718
Points : 4204
Kayıt tarihi : 03/09/09

SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 Empty
MesajKonu: Geri: SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2   SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 EmptyÇarş. 2 Ara. 2009 - 16:30

Fakat, Mekkelilerin koydukları ödül Kudeyd’de de duyulmuştu. Süreka, Hz.Peygamber (s.a.s) ve arkadaşlarının sahile doğru gittikleri haberini alır almaz, zırhını giyip silahlarını kuşanarak peşlerini düştü. Çok geçmeden de onlara ulaştı.

Hz.Ebubekir (r.a), dönüp bakınca bir atlının kendilerine yaklaşmakta olduğunu gördü:
- Ya Resulallah (s.a.s)! Bu bizi arıyor ve neredeyse yetişti!
dedi ve ağlamaya başladı:
- Sen niçin ağlıyorsun?
- Vallahi, kendim için ağlamıyorum! Fakat Senin hakkında ağlıyorum.
Bunun üzerine Hz.Peygamber (s.a.s) arkasına döndü ve dua etti:
- Allah’ım! Şuna karşı, dilediğin şeyle bize kafi ol! Onun kötülüğünü üzerimizden def et!
At birden tökezleyip yere kapandı. Süreka atının üzerinden yuvarlandı. Fakat hemen toparlandı ve atına binerek yeniden peşlerine düştü. Hz.Ebubekir (r.a) sık sık arkasına dönüp bakıyor, Hz.Peygamber (s.a.s) ise hiç dönüp bakmıyordu. Aralarındaki mesafe iki-üç mızrak boyuna kadar inmişti ki, Süreka’nın atının iki ön ayağı kumlara saplandı. Süreka yine attan yuvarlandı. Atını kumdan kurtarmaya çalıştıysa da başaramadı. Artık durumun farkına varmıştı. Arkalarından seslendi:
- Yardım edin! Ben Süreka bin Cu’şum! Vallahi artık size eziyet etmeyeceğim! Ey Muhammed! Anladım ki bu senin işindir! Dua et de şu içinde bulunduğum durumdan kurtulayım!
Dua etmesi üzerine Süreka’nın atının ayakları kumdan kurtuldu.
- Artık, Sen ne dilersen bana emret!
- Sen burada dur ve arkamızdan gelen hiç kimseyi burakma!
Gün başında Hz.Peygamber (s.a.s)e savaş açan Süreka, gün sonunda Onun silahlı koruyucusu haline gelmişti. Rastladığı herkesi, yanlış bilgi vererek geri çevirdi. Sekiz yıl sonra da Medine’ye gelerek Müslüman oldu.

Hz.Peygamber (s.a.s) ve arkadaşları yollarına devam ettiler. Öğle vaktine doğru Medine’ye yakın bir köy olan Kuba’ya ulaşarak yolculuklarını tamamladılar.


SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2 Postbit_quote
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2 \2
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:1
» SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S) Bölüm:2
» MUHAMMED ALEYHİSSELÂM (Son Peygamber )
» CAN MUHAMMED
» Peygamberimiz Hz. MUHAMMED (s.a.v.)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Akabe Forum Radyo :: (¯`·.(¯`·.____ HZ.PEYGAMBER EFENDİMİZ ____.·´¯).·´¯) :: Peygamber Efendimiz (S.A.V)-
Buraya geçin: