Geçmiş zaman içinde gülümhayat aymazlıkla ve zulümle pıhtılaştığında...
nehrin kana karıştığı çağlarda ve yüreklerdin yağmaya uğradığı coğrafyalarda...
Kutsal sözün diyetleri istenirken ruhun sarmal kuyularında...
ve aynalar narsist hayallerle heba edilirken zulmün kıyılarında....
birdenbire kendini aslıyla görmeye yönelince yağmurlar inciler ve nisanlar;ve ruhu ile yüzleşme demine erdiğinde birer birer insanlar...
sefil dünyanın daha sefil yağmacıları elinde kalmış bahçelerinde bir gece ıssız ve yapayalnız bir Gül açtı.yegane dalı üzerinde öksüz bir Gül...
tertemiz billurdan ve o ilk nurdan...
bir Gül!..
Cihan o gül gibi bir gül görmedi cihan olalı
Gülün güzelliği dillerde destan olalı...
evvel zaman içinde Gülüm
çığlık çığşığa idi varlık;ve muştular(Müjdeler) güneşlere ve dünyayamuştular meleklere ve aya denildi...
beklenen rengi görecekti artık ağlayan gözler.ve methiyeler anlatacaktı şimdi cümle eksik sözler...
Birdenbire dalgalandı seherde hayat.üzerinde yıllardır sönenceler akan günün doğuşuydu o gün.
caddelerinde işkencelerin sabahladığı kentlerbilgelikle örmeye başladı surlarını ve o gün durulandı suları kanlı çeşmelerin.gafiller bilmese de damarlarda dolanan aşklarartık kendilerine bile isyan edecek ve bütün aşklarancak Gül ün aşkıyla temize çekilebilecekti.
eski zaman içinde gülüm
semavi bir gelişle gelen ve ulvi özdeyişlerle beklenendi o;aydınlık yüzlerin en aydınıiçinde karanlık gecenin en karasındagizlenendi hem.
ın en sağlam ve kopmaz ipiydi o.içinde sevinçlerin barışların çiçeklendiği esenlik bahçesiydi.ay ışığı güller düşürürdü onunla rahmet kokulu denizlere;ve onunla eylül bereketleri yıkadı yüzünü vahşet dokulu vahaların...
güzellik yağmur yağmur yayıldı doğulara ve kuzeylere;taravet sicim sicim işlendi batılara ve güneylere...
merhametin pınarı bir baştan binlerce başa ayrıldı çağında...
çağ kiikindi güneşi kadar kısaydıve zulmet ikindi gölgesi kadar uzun...
kadim zaman içinde gülüm
saadet çağının ceviz sandığını kırarak işe başladı küfür.karabasan dehşetlerin sardığı uykusundan uyandırdı giderekakrepleri cehalet ve günahların kana kana içildiği üryanlıklarda hayata tuzaklar kurdu ihanet!.
zaman parçalandı ve aynasında bin surete erdi bir suret.gül aşkıyla halat misali sımsıkı örülmesi umulanlaracılarını fısıldandırıplime lime kopardı hayatı.
yaşamın cesedini mumuyalayan zalimlerbirikenzamanı kokuşturdular öncesonra ışıkları karanlıklığın paslandırmış kilitleri ile kilitleyipanahtarları potalarda erittiler.
kendilerine aralıkbizlere kapalıydı kapılar.
eldeki kavuşmaları yaşayarak sevinmeye başladık önceleri...
yüzyıllarca ve yüzyılllarca...